Ahmet Sefa DİKTEPE

Ahmet Sefa DİKTEPE

Mazlum Coğrafyalar V – Irak/Türkmeneli

Mazlum Coğrafyalar V – Irak/Türkmeneli

Bir asır önce valiyle yönetmeye muktedir olduğumuz bugün ise Türkiye’nin sınırdaşlarından biri olan Irak yeraltı zenginliklerinin önem kazanmasıyla beraber emperyalist devletlerin gözdesi haline gelmiştir. Yüz yıl önce başta İngiltere olmak üzere birçok küresel devletin iştahını kabartan petrol yataklarına sahip olan ve o günden bugüne sömürülen Irak, 2003’te ABD’nin işgaliyle beraber kanın, gözyaşını ve istikrarsızlığın merkezlerinden biri haline geldi. Selçuklu medeniyetinin kadim izlerini taşıyan şehirleri yerle yeksan oldu, binlerce insan topraklarını terk etmek zorunda kaldı, kadım, çocuk yüzbinlerce insan öldü.

Aslında bizim bugünkü Irak’la, bağlarımız Anadolu’yu vatan kıldığımız yıllardan çok daha öncesine dayanmaktadır. 674 tarihinde Irak’ a ayak basarak Kerkük’le tanışan Türk milleti, 1055’te Tuğrul Bey’in Bağdat’a girmesiyle bu coğrafyayı mamur etmeye başlamıştır. Kerkük ise Anadolu’nun kapısını Türklere açan Malazgirt’ten de önce Türklere ev sahipliği yapmış kadim bir Türkmen şehridir. Bugün kim nasıl nitelerse nitelesin Kerkük’ü de içine alarak Telafer’den, Mendeli’ye uzanan hat bizim “Türkmeneli”mizden başka bir yer değildir ve kadim bir Türk toprağıdır. 
Küresel planlar yapanlar bir iş yapacakları zaman ondan en yüksek verimi elde etmeye çalışırlar. ABD, Irak’ı işgal ederken sadece petrole konmadı aynı zamanda Barzani ve taifesine verdiği destekle de Türkiye’yi tehdit eden bir yapının güçlenmesine imkân sağladı. Uzunca bir zamandır Türkmeneli’nden göçe zorlanan soydaşlarımız işgale göz yummadıkları gibi orada bir haysiyet mücadelesi de veriyorlar. Türkmenlerin o bölgede olmasının Türkiye için ne kadar elzem olduğunun ispatı ABD’nin Irak’a ayak basar basmaz Türkmeneli bölgesindeki tapu ve nüfus kayıtlarını yakmasıdır. Oradaki Türkmen varlığına sanki oraya sonradan yerleşmiş gibi muamele edenler Türkmeneli’nde ki varlığımızın ne derece önemli olduğunu bizden daha iyi kavramıştır. 

Özelde Kerkük genelde de tüm Ortadoğu coğrafyasındaki Türkmen yapısının korunması Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geleceği için büyük bir ehemmiyet taşımaktadır. Bayır Bucak’tan, Mendeli’ye uzanan Türkmen varlığı ülkemizin sınır güvenliğinin ve bekasının teminatıdır. Kerkük'te Türkmen yapısını ve Türk kimliğini koruyamayan, tarihi haklarımızı müdafaa edemeyen Türkiye, maazallah kendi güvenliğini de koruyamaz hale gelir.

  
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR