İsmet TAŞ

İsmet TAŞ

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü! O Ne?

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü! O Ne?

Başlığı görünce eminim istisnasız bütün dostlarım istihza dolu bir tebessüm ettiniz.
Ama yine de, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”ni kısa ana hatları ile hatırlayalım.

30 Maddeden oluşan bu beyanname, II. Dünya Savaşından sonra devletlerin, bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasının sağlanmasını öngören 10 Aralık 1948 günü Birleşmiş Milletlere üye ülkeler tarafından imzalandı. İlginçtir bu bildiriye altı sosyalist ülke çekimser kaldı. Türkiye ise 1949 yılında imzaladı. Özetle bildirge; “İnsanların ırk, renk, dil, din, cinsiyet, hangi görüş ve düşünceye sahip olurlarsa olsunlar, ulusal veya sosyal kökeni, mülkiyeti ne olursa olsun, zengin, fakir, mülteci, sığınmacı hangi statü veya konumda bulunursa bulunsun, hiçbir şekilde ayrım gözetmeksizin istisnasız bütün insanların, yasalar önünde eşit, özgürce onurlu bir şekilde temel hak ve özgürlüklerinin olduğunu, istismar ve sömürüden uzak, eşit, adil, onurlu bir yaşam hakkını vurgulayarak bunun gerçekleşmesi için her türlü hukuki ve sosyal şartların oluşması” gerektiğini ifade eder. (Son derece mükemmel yaldızlı laflar)

İlk akla gelen, “Peki imzalandı da ne oldu?” Hemen söyleyelim, BMMYK 2019, UNESCO 2018 ve İLO verilerine göre; şu an bile milyonlarca insan çatışmalarda hayatını kaybediyor, sömürü, taciz, istismar, işkence, insanların yerlerinden yurtlarından çıkarılması, soy kırımlar, toplu katliamlar ve her türlü insan hakları ihlalleri son hızla devam ediyor. Rakamlayacak olursak; 690 milyon insan açlığa mahkûm edildi. 70 milyondan fazla insan zorla yerinden oldu. Bunun yaklaşık yarısı çocuk. 262 milyon çocuğun okula erişimi yok, en temel haklarından biri olan eğitim hakkına ulaşamıyorlar. 650 milyon kadın ve kız çocuğu 18 yaş altı evliliğe zorlanmış, dünyada 152 milyon çocuk işçi ki bunun 10/7 si ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılıyor, terör örgütlerinde yüz binlerce çocuk savaşçı var. Ve terörizm en üst düzeyde destekleniyor.

Bunun yanı sıra özellikle Türk-İslam Coğrafyasında, soy kırımlar, toplu katliamlar, hapishanelerde işkenceler, ülkelerin işgali neticesinde milyonlarca insanın evlerinden yurtlarından ayrılmak zorunda kalması, Doğu Türkistan’dan, Filistin’e, Myanmar’dan, Suriye’ye, Irak’a, Afganistan’dan, Azerbaycan’a ve daha birçok Müslümanların yoğun olduğu ülkelerde her türlü insan hakları ihlallerinin yapıldığı herkesin malumu.(Hani nerede o yıldızlı laflar?)

Demek ki insan hakları beyannamesi sadece göstermelik ve maalesef emperyal güçler tarafından yok hükmündedir. Ne yazarsanız yazın, ne söylerseniz söyleyin, insani değerler, gönüllerde ifadesini bulmadığı müddetçe, kalpler taşlaşır, insanlar zalimleşir, topraklar kan ve gözyaşı ile sulanır.

Diğer taraftan, gönüllere hitap eden ilk İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, ne 1789 Fransız İhtilalı sonrası imzalanan bildirge ne de 1948 yılında imzalanan Dünya İnsan Hakları Beyannamesidir. Hepinizin bildiği gibi ilk İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Peygamberimizin “Veda Haccı Hutbesi” dir.

Veda Haccı Hutbesinde vaaz edilen konulara bakıldığında; Hz. Peygamber önce insanı, yani yaratılmışların en kutsalını, yani Allah’ın kulunu ve halifesini merkeze koyar, yaşam hakkının kutsallığını, ırz ve namusun dokunulmazlığını, mülkiyet hakkını, insanların birbirlerinin hak ve hukukuna saygı duymayı, haksızlık ve zulüm etmemeyi, baskı, işkence yapmamayı, haksızlıklar karşısında susmamaya dikkat çeker. Ve der ki; “Ey İnsanlar! Kanlarınız, canlarınız, yaşa¬ma hakkınız, mallarınız, namuslarınız, haysiyet ve şerefleriniz, vücut bütünlü¬ğünüz Rabbinizle buluşacağınız güne ka¬dar korunmaya layık olduğu gibi dokunulmazdır.” “ …Sakın haksızlık yapmayın ve zulmetmeyin. Sakın baskı, zulüm ve işkenceye alet olmayın. Sakın zulme boyun eğmeyin. Haksızlığa rı¬za göstermeyin…”

Hz. Peygamber söylediği ilke ve kuralları ilk olarak kendi yakınlarına uygulayarak, kim olursa olsun, kanunlar, yasalar karşısında herkesin eşit olduğu mesajını vermiştir. 

Hz. Peygamber, toplumun temel taşları olan kadın ve aile konusundaki hassasiyeti ortaya koyarak,“Ey insanlar, eşlerinizin sizin üzerinizde, sizinde onlar üzerinde haklarınız vardır... Kadınlar hakkında yaptığım tavsiyelere uyun... Kadınlar hususunda Allah’tan korkun ve onlar hakkındaki tavsiyeleri tutun ve onlara iyi davranın”

Hz. Peygamber, “Allah her hak sahibine hakkını vermiştir. ...” ifadesi ile herkesin hakkına razı olması gerektiğini, “Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarınız. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allahtan korkmaktadır...”  ifadeleri ile insanların haklarına rıza göstermeleri gerektiğini, insanların kardeş olduklarını, birbirlerinden hiçbir şekilde üstün olmadıklarını eşit olduklarını net bir şekilde ortaya koymuştur. 
Hz. Peygamber, “Allahın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz, zina etmeyeceksiniz, hırsızlık yapmayacaksınız” diyerek toplumsal mesajlarını vermiş, huzurlu, mutlu, mesut bahtiyar bir toplumun temel taşlarının neler olacağını dile getirmiştir.

Kısa bir özetini vermeye çalıştığımız Veda Haccı Hutbesi veya Veda Hutbesi, bireyin hak ve özgürlüklerinden ailenin kutsallığına, toplumun huzur ve sükûnunun temininden toplumsal değerlere varıncaya kadar birçok konuyu bir kaç cümlede özetlemiş, insanlara, mutlu, huzurlu bir gelecek ve arzu edilen uhrevi hayata giden yolları göstermiştir. 
Şimdi, Dünya İnsan Hakları Gününde kendimize soralım, Peygamberimizin gönüllere hitap eden Veda Hutbesindeki sözlerine riayet edilmiş olsaydı, bunca acı, işkence çekilir miydi? Zulüm, baskı, zorbalık yapılır mıydı? İnsanlar hunharca katledilir yerlerinden yurtlarından edilir miydi? İşte hikmetlerle dolu Dünya İnsan Hakları Beyannamesi... 
Savaşlar son bulsun, dünya sevgi ile donatılsın mı istiyoruz?

O zaman işte İnsan Haklarının özeti, İslam’ın özü olan, sevgi, şefkat, merhamet, dostluk, kardeşlik, barış, hak, hukuk, adalet ve hürriyet şiarlarıyla gönlümüzü donatmamız,
Selam ve duasıyla.

    İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
    Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR