Şule Nallı

Şule Nallı

Başarı Popülerlikte Ölçülüyor

Başarı Popülerlikte Ölçülüyor

Başarı, yüzyıllar boyunca toplumların en değer verdiği kavramlardan biri olmuştur. Eskiden başarı, sabırla, bilgiyle, emekle ölçülürdü. Bir öğretmenin öğrencisine kattığı bilgi, bir doktorun yıllar süren emeği, bir sanatçının yıllarca süren çabası toplum tarafından takdir edilirdi. İşte o zamanlar başarı, görünürlükten çok derinlikle, kalıcılıkla değer kazanırdı.

Ancak günümüzde bu anlayış değişti. Popülerlik, başarı ölçütü hâline geldi. Artık bir kişinin ne yaptığı değil, kaç kişinin onu gördüğü, takip ettiği, beğendiği önem kazanıyor. Sosyal medya bu dönüşümün en belirgin alanı. Paylaşılan fotoğraflar, videolar, trend olan içerikler ve etkileşim sayıları, başarı ölçümü olarak sunuluyor. Gençler artık çalışarak ve üreterek değil; görünür olarak başarılı olunacağını düşünüyor. Eğitimin, bilimin, sanatın uzun ve sessiz emeği, yerini anlık etkileşim ve dikkat çekmeye bırakıyor. Popülerliğin başarıya dönüşmesi, sadece sosyal medya ile sınırlı değil.

Televizyon ekranlarında, magazin programlarında ve gündelik yaşamda da aynı durum gözlemleniyor. Bir futbolcunun saha dışında attığı paylaşım daha çok konuşuluyor, yıllar süren saha içi performansı ise kısa süreli hatırlanıyor. Bir politikacının verdiği sözlerin içeriği değil, yaptığı konuşmanın viral olması önemseniyor. Bir sanatçının eserinin değeri değil, sahnede kaç kişinin onu izlediği konuşuluyor. Böylece toplumda görünür olan her şey, gerçek değerin önüne geçiyor.

Bu durumun en büyük zararı, emeğin ve bilginin değersizleşmesi. Çünkü popülerliğin yolu her zaman çalışmaktan geçmiyor. Kimi zaman sansasyon, kimi zaman şov, kimi zaman boş gösteriş öne çıkıyor. Derinlik, bilgi, sabır ve titizlik ikinci plana itiliyor. Toplum, hızlı sonuç veren, kısa sürede fark edilen başarıları ödüllendiriyor. Oysa kalıcı başarı, sessiz ama derin bir çabayla oluşur. Gerçek başarı, sadece bir an için konuşulmaz, yıllar sonra bile hatırlanır ve örnek olur.

Gelecek nesiller de bu durumdan etkileniyor. Gençler, çalışarak ve sabırla birikim yapmanın önemini unutuyor. Başarıyı, görünürlük ve beğeni ile eşit tutuyor. Öğrenciler, bir dersin içeriğini öğrenmek yerine sosyal medya üzerinden kısa yollara odaklanıyor. Çocuklar, bir oyuncağın, bir etkinliğin popülerliğini, gerçek değeri yerine koyuyor. Bu kültürel değişim, uzun vadede toplumun üretkenliğini ve düşünsel derinliğini olumsuz etkiliyor. Oysa başarı, alkış ve beğeniden öteye geçer. Sessizce hayatlara dokunmak, iz bırakmak, zamanla değerini kaybetmeyen işler yapmak gerçek başarıdır. Popülerlik geçicidir. Bir video, bir paylaşım, bir haber kısa süre içinde gündemi ele alır, sonra kaybolur. Ama emeğin, bilginin ve sabrın ürünü kalıcıdır. Bir öğretmenin yetiştirdiği öğrenci, bir bilim insanının ortaya koyduğu keşif, bir sanatçının verdiği eser zamanla değerini gösterir. İşte gerçek başarı budur.

Bugünün toplumuna en çok ihtiyaç duyulan şey, başarı kavramını yeniden tanımlamak. Popülerliğe değil, üretime değer veren bir anlayış. Anlık parıltılara değil, kalıcı eserlere saygı duyan bir bakış. Alkışın değil emeğin yüceltildiği bir kültür. Çünkü toplumların yükselişi, popüler figürlerle değil, sessiz kahramanlarla mümkündür. Popülerlik gözleri boyar, geçici övgüler yalan vaatler sunar. Ama gerçek başarı, kalplere dokunur ve toplumun geleceğini kurar.

Başarıyı popülerlikle ölçmek, yalnızca bireyleri değil, toplumu da yanıltır. Görünür olanın, önemli olanın yerine geçtiği bir düzen, uzun vadede üretimi, bilgiyi ve sanatı eritir. Popülerliği büyütmek kolaydır. Gerçek başarıyı yaratmak ise zordur, sabır ister, bilgi ister, özveri ister. Ancak gerçek başarı, bu zorlukları aşabilenlerin yoludur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR