Bedirhan Şahin

Bedirhan Şahin

“Kıymetini Bilemedik”

“Kıymetini Bilemedik”

8 Eylül Pazartesi günü, sabahın erken saatlerinde şehirlerin üzerine yayılan o tanıdık telaş yeniden başlayacak. Servislerin korna sesleri, sırtında çantalarıyla koşuşturan öğrenciler, okul bahçelerinde yankılanan kahkahalar…

Yüzbinlerce genç sıralarına, arkadaşlarına, öğretmenlerine ve en önemlisi bilgiyle yoğrulacakları o kutsal mekânlara kavuşacak. Oysa biz yetişkinler için aynı sabah, işin rutin telaşına açılan sıradan bir kapı olacak. Belki de bu yüzden, “Keşke ben de o gençlerden biri olsaydım” diye iç geçirmekten alıkoyamıyor insan kendini.

Eğitim hayatı, insana verilen en büyük nimetlerden biridir. Çocukken çoğu zaman fark edemediğimiz, bazen zorunluluk gibi gördüğümüz o sıralar, aslında geleceğimizi şekillendiren birer mihenk taşıdır. Kimi zaman sınıfın köşesinde sessizce ders dinlerken, kimi zaman teneffüslerde oyunlarla coşarken fark etmeden hayatımızın en kıymetli anılarını biriktiririz.

Bugün bir işyerinde, masamızın başında, saatlerce aynı ekranın karşısında vakit geçirirken, zihnimiz çoktan bir okul sırasına dönmüş olabilir. Zil çalacak, öğretmen içeri girecek ve biz kalemimizi defterimizin üzerine koyup yeni şeyler öğrenmeye başlayacağız… Bu hayalin bile insanın içini ısıtması, eğitimin aslında ruhumuzda bıraktığı derin izleri gösterir.

Yahya Kemal, “Ok” adlı şiirinde bilgi ve terbiyeyi bir milletin en büyük gücü olarak işler. Hatta halk arasında dahi “İlim, irfan insanın süsüdür” denilerek eğitim hayatının değeri nesilden nesile aktarılır.

****

Bugün gençler sıralarına kavuşurken, onlara sadece ders kitaplarını değil, hayatı da öğretecek bir yolculuğa çıkacaklarını unutmamak gerekir. Çünkü eğitim, yalnızca dört işlem öğrenmekten, tarihi ezberlemekten ya da biyoloji formüllerini akılda tutmaktan ibaret değildir. Eğitim; insanın ufkunu genişleten, ona hayata karşı direnç kazandıran, merakını besleyen, kalbini ve zihnini aynı anda yoğuran bir süreçtir.

Yıllar sonra geriye dönüp baktığımızda, okul yıllarımızda edindiğimiz dostlukların, öğrendiğimiz bilgilerin, yaşadığımız heyecanların hayatımızın en saf ve en üretken dönemlerini oluşturduğunu görürüz. Bugün iş hayatının telaşı arasında kaybolmuşken, sıralarda geçirilen o günlerin özlemini duymamız boşuna değildir. Çünkü okul, sadece bir bina değil; insanın kendini bulduğu, şekillendiği ve geleceğini inşa ettiği bir yuvadır.

Şimdi yeni eğitim-öğretim yılı başlarken, sıralarına dönen gençlere şunu söylemek gerekir: Kıymetini bilin. Çünkü bugün ders diye gördüğünüz şeyler, yarın hayatınızın pusulası olacak. Ve bir gün, tıpkı bizler gibi siz de sabahın köründe işe giderken, o sıraları özlemle hatırlayacaksınız.

Vesselam…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR