Behçet Karabulut

Behçet Karabulut

Başımızın Üstünde Yeri Var Ben Bilmem Beynim Bilir

Başımızın Üstünde Yeri Var Ben Bilmem Beynim Bilir

Her şeyin başı beyin. Dünyayı insanlar yönetiyor, insanları ise beyinleri. Beyin önemsiz bir şey olsaydı, başımızın üstünde yeri olur muydu? En kıymetlimiz anatomik olarak en yüksek yerde duruyor. Tepeden bize bakıyor ve her şeyi görüyor. Beynimiz ağırlık olarak vücudumuzun ortalama %2 sine sahip. Ancak bu %2’lik kısım geri kalan %98’lik kısmı yönetiyor. Kısacası bedenimizin yönetim kurulu başkanı beynimizdir. Ancak seçimle değil, ihtilalle gelmiştir. Diğer bütün organlar beyin iyi yönlendirilirse mutlak hizmetçileridir. İyi yönetilmezse kontrolden çıkarlar ve kanser hücreleri üremeye başlar. Sedef hastalıkları, egzamalar, obezite, Alzheimer… Ve beyin ölmeye başlar. Aslında beynimiz vücudumuzun kara kutusudur. Bütün veriler istemli ya da istemsiz beyine kaydolur.

Aslında arabayı kullanan, bisiklet süren üç sayılık basket potasına atış yapan tabiî ki beyindir. Bunları söylemek, bacaklarımıza, kollarımıza karşı saygısızlık olmayacaktır. Çünkü onlar başlarında bir beyin olduğundan çok mutlular. Üniversite sınavına giren beynimizdir. İş anlaşmaları birer beyin güreşleridir. Evlenmek aslında bir beyin anlaşmasıdır. Sohbet etmek, kitap okumak, film seyretmek beyne bir veri aktarımıdır. Proje üretmek, görkemli binalar yapmak, harika arabalar tasarlamak, mutlu yaşam alanları icat etmek uzayda sonsuzluğun sonunu aramak ve hatta öldükten sonra akıbetimizin ne olduğunu düşünmek birer beyin fırtınasıdır.

Beyin en başta ve başlangıçta olandır. Anne karnında babanın sperm hücresi, annenin yumurta hücresiyle birleştikten sonra, mayoz bölünme başlar. Bu bölünme sağlam bir aklın oluşması için, müthiş bir beynin meydana gelmesi için milyonlarca hücreden en arınmış şekilde tekâmül etmeye başlar. Üç ayın sonunda kocaman bir beyin bunu destekleyen kalp ritmi hiç bir şeye benzemeyen organlar ufukta görünmeye başlar. “Yavrumun kalbi atıyor galiba” diyen anne o kalbin tek görevinin beynin ihtiyacı olan enerji ve besinleri, oksijeni göndermek olduğunu bilmez. Hamilelik döneminde, annenin yemiş olduğu gıdalar içinde bulunduğu psikolojik durum, sosyal ortamlarda ki paylaşımları, uyku düzeni, yaşamsal aktiviteler bebeğin beyninin oluşum kalitesini direkt etkiler. Fedakâr anne o dönemlerde, bilmeden beynindeki Omega3 ‘ü sözüm ona kucağındaki hayırsız evladın aldığını bilmemektedir. Çocuk zekâsının, annenin belirlemesi bu şekilde açıklanabilir.

Beynin olmazsa olmazı Omega 3. Hafızayı, zekâyı direkt etkileyen Omega 3 beden tarafından üretilemeyen vitaminlerdendir. Beslenmenin ne kadar önemli olduğu burada ortaya çıkmaktadır. Omega 3ü üretemeyen bebek beyni annesinden bu vitamini sömürmeye başlar. Dünyaya geldikten sonra bütün yetişkinler en çok balık karaciğerinden elde edilen Omega 3’ü dışarıdan almak zorundadırlar.

Karadeniz yöresi insanlarının zeki olması hiç de tesadüf değildir. Özellikle Uskumru, somon balığı ve diğer bütün balıklarda Omega 3 alınabilir. Burada dikkat edilmesi gereken balığın yağlı olmasıdır. Balık yağı mükemmel bir Omega 3 deposudur. Balık yenemiyor ise de dışarıdan Omega 3 UHD-DHA içerikli balık yağı mutlaka dışarıdan hazır olarak alınmalıdır. Zeki olmak çok da ucuz bir şey değildir. Sokrates’in dediği gibi “zeki olunduğu zaman kazanılanlar, aptal olunduğu zaman kaybedilenler ile mukayese edilmeyecek kadar fazladır” sözü tam da bunu anlatmaktadır. Beyniniz ve bahtınız açık olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR