Samet CAN

Samet CAN

Beka Meselesi

Beka Meselesi

Birçok medeniyetin kurulduğu ve yıkıldığı yer olan Anadolu topraklarına geleli neredeyse bin yıl oldu. Medeniyetlerin, büyük devletlerin beslendiği kaynak olduğu gibi aynı şekilde yıkım nedeni de olan bu topraklarda Türk milleti tarih boyunca birçok badire atlattı. Selçuklulardan itibaren birçok defa Türk devleti dağılmanın eşiğine geldi ancak bütün çetin şartlara rağmen Türkler vatan bildikleri Anadolu toprakları üzerinde varlığını sürdürmeyi başardı.

Anadolu’nun “Türksüzleştirilme” planı birçok defa bazı şer odakları tarafından çeşitli vasıtalarla devreye sokulmak istendi. Türk milletinin Anadolu’daki varlığını tehlikeye atmak isteyenler; Ermeni ve Pontus isyanları, etnik bölücülük, mezhep çatışması gibi enstrümanlar kullandı ancak hepsinde başarısız oldular. Mezhep çatışmalarının artık yaşanmadığı, PKK’nın ise yurtiçinde bitme aşamasına geldiği son yıllarda ise Türk devletinin bekasına kasteden başka bir problem ortaya çıktı: düzensiz göç.

Yaklaşık 5 milyon Suriyeli sığınmacıya kapılarını açmış Türkiye, Güney Asya’dan Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyadan göç almaya başladı. Afganistan ve Suriye gibi savaş nedeniyle göç eden insanların yanında ekonomik ve sosyal anlamda daha iyi yaşamak isteyen milyonlarlar da akın akın Türkiye’ye gelmeye başladı. Bazıları Türkiye’yi Avrupa’ya geçmek için bir transit olarak kullanmak isterken bazılarının hedefi doğrudan Türkiye. Kalmak isteyenlerin dışında gitmek isteyenlerin de gidememesiyle düzensiz göç Türk milletinin en büyük problemi haline geldi.

Özellikle son 5 yılda gittikçe artan göç ülkenin her tarafında hissedilir hale geldi. Düzensiz göçmenlerin metropollerde gettolaşmaya başlaması, bu insanların sosyal ve kültürel olarak Türkiye’ye uyum sağlamak yerine kendi kültürünü Türkiye’de yaşatmaya çalışması haklı olarak kamuoyunda ciddi bir rahatsızlık yarattı. Ayrıca bu göçmenlerin ucuz iş gücü olarak kullanılması bugün yaşadığımız ekonomik problemlerin temelini oluşturan gelir eşitsizliğindeki artışa neden oldu.

Bir asır önce bu toprakları işgale kalkışan ancak Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Millî Mücadele’ye mağlup olan devletler defalarca tekrar tekrar kılık değiştirerek Anadolu’daki Türk varlığını tehdit etmeye kalkıştı. Bazen mezhep çatışmalarını körüklediler, bazen etnik bölücülüğe yardım ettiler. Şimdi ise düzensiz göçmenlerin Türkiye’de kalması için projeler üretip fon sağlıyorlar. Türk devletinin varlığı Türk milletinin varlığına, Türk milletinin varlığı ise demografik üstünlüğüne bağlıdır. Düzensiz göç ise demografimizin dolayısıyla devletimizin en büyük sorunudur. Acilen bir çözüm üretilmezse bir asırlık tutmayan plan bu kez “tutabilir”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR