Muhammed Gömük

Muhammed Gömük

Dinsizin hakkından imansız gelir

Dinsizin hakkından imansız gelir

Ey güzel Türkçe, ne güzel atasözleri barındırıyorsun bağrında. Sen de olmasan nasıl anlaşacaktık onla bunla... Her biri birbirinden oturaklı, birbirinden usturuplu atasözlerimizden biri de dinsizin hakkından imansızın geleceğini ifşa eden tespittir ve kim bilir kaç hayat tecrübesiyle tescil edilmiştir.
Şu sıralar o kadar çok dinsiz ve imansız ile karşılaşıyoruz ki kim kimin hakkından gelecek doğrusu şaşırmış durumdayız. Ama en kayda değer olanını ve sonucu en çok merak edileni özellikle masaya yatırmak isterim.
İhtiyarlar radyo anonslarından, gençler de tarih kitaplarından bilirler: Güya Kore Savaşı’na “Hristiyanlar Budistler’den daha evla” diye Hristiyanlar’ın yanında girmişiz. Hristiyanlar kitap ehli kafir, Budistler kitapsız kafir oluyor ya hani! İyi de sırf bu sebepten savaşa girilir mi? Gerçek sebep elbette bu değildi; NATO’ya alınmak için ABD’nin gözüne girmekti. Ancak göze girmeyi de geçtik, resmen kahramanlık destanları yazdık, savaş öyle olmaz böyle olur diye Amerikalılar’ın gözüne soktuk. Peki ya netice? Hatice güzel de netice nedir? 
İşte zurnanın zırt dediği yere gelmiş bulunuyoruz. Neticede ne mi oldu? Güney Kore’de Amerikan askerleri eliyle kurulan Moon Tarikatı, sözde Budist görünen ve dinler arası diyalog mottosunu kullanan ama özünde Hristiyancı bir misyonerlik organizasyonu olan, zaman içinde inceden inceye Hristiyanlığı dayatan sinsi yapısıyla Güney Kore nüfusunun yarıdan fazlasını Hristiyan yaptı. Evet, son elli yıl içinde Güney Kore’nin yüzde ellisi Hristiyan, yani kitap ehli kafir olmuştur.
Bizde de Güney Kore ile Türkiye arasında mekik dokuyan ve henüz millet uyanmamışken CV’lerine Moon Tarikatı ile ilgisini övüne övüne yazan ilahiyatçı profesörler vardı. Gerçi bizdeki İslam-karşıtı ilahiyatçı profesörler sorunsalı, kanımca PKK gibi, FETÖ gibi derin bir yaradır; bakalım ne zaman, nasıl neşter vurulacak!
Asya kıtasının en doğusundaki Güney Kore bir yandan hızla Hristiyanlaştırılırken, Asya kıtasının en batısındaki Türkiye için de benzer bir proje geliştiriliyordu. Bu projenin adı “Fetullah Gülen Hocaefendi Cemaati’dir”. Özünde düpedüz terör örgütü olan bu proje, 1965’de, Türkiye’deki mason mahfillerin düğmeye basmasıyla sinsi faaliyetlerine başlamış, o günden bu yana hem Türkiye Cumhuriyeti’nin altını oymuş, hem de “dinler arası diyalog” gibi kafirlik alameti saçmalıklarla Müslümanlığı temellerinden uzaklaştırarak Hristiyanlaştırma gayretine girmiştir. Lütfen söyleyiniz; “İbrahimî dinler”, “ortodoks İslam, “ılımlı İslam”, “dinler arası diyalog”, “İslam’da reform”, Kuran ayetlerini yumuşatma” diye hangi budala, hangi aklı evvel saçmalayabilir? Elbette FETÖ içinde yuvalanmış Müslüman görünümlü Hristiyan militanlar saçmalayabilir. Çünkü onlar, aynen Moon Tarikatı mensubu militanlar gibi akıllarını, kalplerini, ruhlarını ve bedenlerini ABD’ye adamış mankurtlardır. 
Şu ayrımı yapmazsak olmaz: Moon Tarikatı Kore Yarımadası’nın güneyinde başarılı olmuştur ama FETÖ Türkiye’de başarılı olamamıştır! Sapasağlam bir din ve zaten hak din olan İslam, ne fettoşçu teröristlerin, ne reformist sapıkların, ne Vahhabi ajanı ilahiyatçıların, ne Şia ajanı ilahiyatçıların, ne ahlaksız medyanın, ne yogacı Hinduistlerin, ne de ateistlerin taarruzuna boyun eğmemiş, dimdik ayakta kalmıştır. Hâliyle ABD’nin yeşil kuşak olarak da bilinen Ilımlı İslam Projesi başarıya ulaşamamıştır. 
Dinsizlerden çok bahsettik, gelelim imansızlara. Kara yağız bir delikanlı var Kim Jong-Un adında. Kuzey Kore’nin lideri. Budist ise şayet, İslam hukuku esaslarına göre kitapsız küfür ehlinden sayılıyor ama itiraf edeyim hangi dine mensup olduğundan emin değilim. Şimdilerde mâlumunuz olduğu üzere Kim Jong-Un kardeşimiz, yapıyor balistik füzeleri, sallıyor okyanusa. Kimisi Japonya’nın üstünden geçiyor, kimisi Güney Kore’nin… Tabi herkes diken üstünde, hele o Moon Tarikatı militanı Koreliler tir tir titriyor. ABD de olmasa vay onların hâline. Ama Kim Jong-Un kardeşimiz de az değil; koleksiyonu genişletmiş, hidrojen bombası falan da yapıyor. Korkusuzca da deniyor. Üstelik ABD’ye de kafa tutuyor. Hatta “savaştan kaçanın kaşığı kırılsın” diyerek tüm dünyaya meydan okuyor. ABD’nin korkmuş, büzüşmüş, küçülmüş, hâlini gördükçe tebessüm ediyor; deli deliyi görünce çomağını saklarmış diyoruz da esasında bu duruma daha çok uyan bir laf var: Dinsizin hakkından imansız gelir!
Sevgili Kim Jong-Un, endamı heybetli, pazusu kuvvetli, bakışı haşmetli kardeşimiz… O yakışıklı füzelerinden ABD’ye iki tane sallamazsan adam değilsin. Bas düğmeye gitsin. Biz de Ortadoğu’da biraz nefes alalım. Amerikan askerleri cennet vatanımızı çepeçevre kuşatmış, teröristlere yüzlerce tır silah sevkiyatı yapıyor da yapıyor. Üstelik bir de utanmadan “DAEŞ’e karşı savaşıyoruz” diye aklımızla dalga geçiyorlar. Sanki biz Amerikan halkı gibi moronuz da hemen inanıvereceğiz! Böylesine yaman dinsizin hakkından ancak senin gibi aslan parçası bir imansız gelebilir sevgili Kim Jong-Un… Bilsen seni Türkiye’de ne çok seven var. 
Sevgi pıtırcığımızı bir tarafa koyalım, olaya bir de ters köşeden bakalım: Aklı ermeye başlayan çocuklardan eli bastonlu dedelere kadar herkes masumca soruyor: ABD’nin, İsrail’in ve bilimum küffar ehlinin nükleer silahı varken itiraz edilmiyor da neden İran gibi bir İslam ülkesi ya da Kuzey Kore gibi bir mazlum ülke nükleer lafını ağzına alınca hemen küresel terörist ilan edilip hedef tahtasına konuyor? ABD’den daha büyük küresel terörist ülke mi var? Fetullah GÜLEN denen baş teröristi kim besliyor, kim koruyup kolluyor? PKK’yı, YPG’yi, PYD’yi kim baş tacı ediyor?
Ey dostlar, şundan adınız gibi emin olunuz: Yarın bir gün Türkiye’miz de nükleer silaha sahip olmak istese, aynen İran gibi ya da Kuzey Kore gibi dışlanacak, tecrit edilecek ve küresel terörist olmakla suçlanacak! Bakınız, daha S-400 alacağız diye dünyanın tatavasını yaptılar. Yapmıyoruz, alıyoruz… Daha da alabilmiş değiliz, hele dur… F-35 Uçakları mesela… Bakalım parasını peşin ödediğimiz uçaklarımızı bize verecekler mi, belli değil!
İşte bu dinsizlerin kafasına kafasına vur Kim Jong-Un. Vur ki âlem delikanlı görsün. Vur ki adın dünya tarihine altın harflerle kazınsın deli oğlan.
Barış, huzur ve güven içinde esen kalınız dostlar, hepinize selamlar.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR