Faruk Gökyurt

Faruk Gökyurt

En büyük vaat olmalı

En büyük vaat olmalı

Şehir hayatı ile yaşamımızın bir parçası olan başıboş sokak köpekleri yine can yakmaya devam ediyor. Gazete, televizyon ve haber sitelerine gün geçmesin ki bu şekilde bir haber yansımasın. Geçtiğimiz hafta içi de maalesef bunun acı bir örneğini daha yaşadık. Keçiören Kafkas Mahallesi'nde ilkokula giden bir kız çocuğu okul yolunda başıboş sokak köpeklerinin saldırısına uğradı ve ağır yaralandı. Fiziki yaraların yanı sıra belki de zihnin de hiç silinmeyecek travmalara neden oldu.

Başlıkta en büyük vaat olmalı demiştik. Evet, bence yaklaşan yerel seçimlerin en büyük vaadi başıboş sokak köpekleri sorununa bulunacak çözümler olmalı. Tabi ki hayvanlara da zarar vermeden yapılmalı. Kimsenin derdi hayvan düşmanlığı değil. Belediyeler hayvanlar için barınaklar, hayvan hastaneleri yapmalı. Hatta TBMM’de alınacak karar ile değişen yasalar doğrultusunda belediyelere toplama yetkisi ve bakma zorunluluğu getirilmeli.

Çözümü olmayan sorunun tekrarı oluyor. Her seferinde biz yazıyoruz, konuşuyoruz, haberini yapıyoruz. Son zamanlarda bu tür haberleri çokça duyuyoruz okuyoruz yazıp yayınlıyoruz. Aynı şekilde yine haberlerde ve sosyal medya haberlerinde “Sokak hayvanlarına eziyet, araba çarpması sonucu yaralanan ölen hayvanlar, bilinçsiz insanların onlara zarar vermesi, zehirlemesi” gibi birçok haber yayınlanır. Ancak ne hayvanlar güvende ne insanlar.

Haber ve köşelerimizde demiştik ki “Hayvan sevgisi güzel bir duygudur. Ama bir hevesle satın alınıp ya da sahiplenilen hayvanların sıkılınca sokağa bırakmak ne hayvan sevgisine ne de ahlaki değerlere sığar. Hiçbir canlı bir çocuğun karne hediyesi ya da doğum günü hediyesi olmamalı. Bir hevesle satın alınıp ya da sahiplenilen ve ardından sokağa bırakılan her hayvan açlığa ve şiddete terk edilen hayvandır. Hemen hemen her tatil kasabasında görülür başıboş köpeklerin neredeyse çoğu bir hevesle alınıp sonra sıkılıp sokağa terk edilen hayvanlardır. Ev hayatına alışan hayvan sokağa bırakıldığında açlıktan ve yaşadığı şiddetten dolayı hırçınlaşır ve insanlara saldırır yine birçok örneği vardır” uyarılarında bulunup hayvan sahiplenmesine bir düzenleme getirilmesi gerektiğine dikkat çekmiştik çünkü ne hayvanlar ne de insanlar güvende değil.

Ankara’nın hemen hemen her semtinde her mahallesinde bu sorun vardır. Her metro çıkışında, her okul yolunda, terk edilmiş metruk yapıların çevresi ve içinde karşılaşırız. Başıboş köpek sürülerinden korkmak ya da onları sevmemekte suç değildir. Sabah erken saatlerde özellikle kış aylarında daha hava karanlıkken okula giden yalnız bir çocuğa bunu anlatamazsınız. Köpek içgüdüsel olarak ya da açlığından çocuğa saldırırken ama çocuğum onlarda canlı bir şey yapmaz diyemezsiniz. Çünkü o hayvan yaşadığı şartlardan dolayı saldırıya ve kendini korumaya alıştırmıştır. Gece geç saatte işinden evine giden bir yetişkine de yolunu uzat oradan geçme de diyemezsiniz adam evine gidiyor ve ne olursa olsun insan yaşamı ve güvenliği ilk önceliktir. Hiçbir çocuğa başıboş köpek sürüsünden korkma diyemeyiz. Desek te fayda etmez. Çünkü hayvanlarda gördükleri şiddetten dolayı saldırmaya odaklı olarak sokaklarda dolaşıyor.

Bu olayların çoğunda hayvanların bir suçu yoktur. Sorumlusu o hayvanları sokağa terk eden hayvan sever olduğunu iddia eden insanlar ve o hayvanları barınaklarına alıp sahiplenmeyen bakımlarını yapmayan belediyelerdir. İmkânlar kısıtlı olabilir. Belki hizmet önceliğinde de görülmeye bilinir. Ama hiçbir şey bir çocuğun canından ya da psikolojik gelişiminden ya da bir insanın hayatından bir canlının hayatından daha önemli değildir. Yazık ki başıboş sokak hayvanları sorunu çözülmedikçe biz gazeteciler daha çok haber yapacağız.

İnsanların ve hayvanlarında canı daha çok yanacak gibi görünüyor. Hani deniyor ya o masum canlar, sevimli dostlarımız diye doğrudur. Çünkü bu gibi olayların sorumluları aklı olmayan sadece içgüdüleriyle yaşayan hayvanlar değildir. İşte o masum canlar ve insanların daha fazla zarar görmemesi için bir an önce şehirlerimizdeki bu soruna çözüm bulunmalı. Bir an önce daha fazla masum insanın ve sokak hayvanının zarar görmemesi için belediyelerin bu soruna çözüm bulması gerekli yoksa daha çok can yanacak gibi duruyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR