Hayatın her anında bir şeyleri erteliyoruz. Zaman akıp gidiyor ve erteleme hastalığımız giderek artıyor. Sorduğumda ise hayır erteleme yok bunların hepsi plân dahilinde diyorlar.

İnsan ertelemeyi de plânlar mı? Acaba ertelemek iyi midir? Ertelemek nedir, ne değildir? Kendinize sorunuz. Hayatımda neleri erteledim? Neleri bilerek erteledim? Ertelemek doğru muydu? Bunları sırayla konuşalım ve şunu düşünelim: ertelemek doğru mudur, yanlış mıdır?

Kırklı yaşlara gelmiş insanlar yavaş yavaş pişmanlık cümleleri kurmaya başlarlar. Şunları yapsaydım şöyle olurdu, şunları yapsaydım bunlar olurdu, derler. Unutmayalım ki o an onları yapan bizdik. İçinde bulunduğumuz şartlar bize o anlarda onu yaptırdı. Şartlar farklı olsaydı belki de farklı bir hayatımız olurdu. Bazen bunlar kader bazen de bizim yanlış kararlarımızdı. Belli dönemlerde belli şeyleri de ertelemek bunlara sebebiyet verdi.

Hayatımızın belli dönemlerinde bazı kararlar almak zorunda kalırız. Bazı şeyleri de ertelemek gerekir. Sınav dönemlerinde bazı şeyleri ertelemek iyidir. Aile ve onlarla geçirilen süreler bunların dışındadır. Doğru planlama yapılırsa ertelemek gerekmez. Doğru zamanda doğru yerde olmak önemlidir. Erteleme hastalığının sebebi plânsız yaşamdır. Plânsızlık sürekli bizlere bazı şeyleri erteletir.

Gençlerimiz erteleme hastalığına tutulmuş durumdalar. Lise sona geçmiş bir öğrenci sınava dört-beş ay kala bu sene olmayacak deyip sınava çalışmayı bırakıyor. Seneye daha iyi hazırlanırım deyip eylül ayına kadar sınava çalışmayı erteliyor. Onlara hayatı doğru anlatmak gerekir. Hayatta para ya da şöhret ile bazı şeylere sahip olabiliriz ama zamana sahip olamayız. Bu yıl sınava hazırlık kötü geçmiş olabilir. Olaya farklı bir açıdan bakıp sınava on beş ay var deyip yeni bir planlama ile daha uzun bir çalışma süresine sahip olabilirler. İllaki bir şeyi ertelemek istiyorsak sınav konusunda bizi eksiye çeken çevresel faktörleri erteleyebiliriz.

Bizlerin gençlik döneminde çevresel faktörler çok azdı. Televizyon bizi oyalayıp ders çalışmayı ertelettiriyordu. Sonrasında internet ve telefonlar geldi. Son on beş yıldır ise oyunlar gençlerimizin hayatı ertelemesine neden oluyor. Sosyal medya artık bu işin zirvesi oldu. Telefondaki kısa videoları kaydırıp saatlerini orada heba ediyorlar. Bu konuda çocuklarımıza destek olmalı hatta psikolojik destek de aldırmalıyız.

Hayat akıp giderken onu doğru plânlamak çok önemlidir. Bizler ebeveynler olarak çocuklarımızın hayatını doğru plânlamalıyız. Hayatın zorunluluklarını erteleyen çocuklarımızı doğru şekilde yönlendirmeliyiz. Bu konuda profesyonel destek almalıyız. Araştırmalar yapmalı, kitaplar okumalıyız. Yaşam koçları ve eğitim koçlarından destek almalıyız. Dersleri değil oyunları ve sosyal medyayı ertelemeliyiz.

LGS sürecine giren yedinci sınıflarımızı şimdiden sekizinci sınıfa mental anlamda hazırlamalıyız. ÖSS sürecine hazırlanan on birinci sınıf öğrencilerimize de doğru bir plânlama yapmalıyız. Önümüzdeki yıl sınav sürecini yaşayacakları için zihnen ve ruhen sürece hazırlıklı olmalıdırlar. Sınav hakkında tüm bilgileri öğrenmelidirler. Bu sınav nedir, kaç dakikadır, hangi konuları kapsar? Bu soruların cevabını şimdiden öğrenmeli asla ertelememelidir. Erteleme hastalığı oluşturacak onları akademiden uzaklaştıracak çevresel faktörleri de ertelemeyi öğrenmelidirler. Sonrasında pişman olacağımız şeyleri ertelemeyelim. Sonrasında yapma ihtimali olan işleri de erteleyelim. Tek mesele budur. Pişmanlık insanı ileriki yıllarda yer bitirir. Pişman olmamak için adımlarımızı doğru atalım. Hayat pişmanlık duyarak yaşanmaz…

Akademiyi ertelersen, ödevi ertelersen, kitap okumayı ertelersen, aileni ertelersen ve sınavı ertelersen hayatın ilerleyen yıllarında erteleyeceğin bir hayat yerine pişmanlık duyacağın mutsuz yıllar yaşarsın. Erteleme, ertelersen hayat da seni erteler…