Abdulkerim SOLAK

Abdulkerim SOLAK

Futbol Yorumlamayı Bilmemek

Futbol Yorumlamayı Bilmemek

Televizyon ekranlarında yer alan en çok program kategorisi, elbette futbol ve spor üzerine kurulu. Özellikle Galatasaray – Fenerbahçe gibi ülkemizin lokomotif takımlarının karşı, karşıya geldiği futbol ve basketbol müsabakalarına yönelik yapılan programların izleyicisi de oldukça fazla.

Son dönemde bu programlar, televizyon ekranlarından ziyade Twitter sosyal medya uygulaması ve YouTube video paylaşım mecraları üzerinden de yaygın olarak yapılmaya başlandı. Eski futbolcuların, eski hakemlerin ve eski spor müsabakalarında yer almış pek çok tanınan isim de bu programlar sayesinde kariyerlerini yeni bir yol üzerinden sürdürmeye başladı.

Durum böyle olunca, futbolcuların emekli olması ile isimleri pek çok spor kanalına veya futbol yorumlama ekranlarına yazılır oldu. Birkaç teknik direktör ve sportif direktör dışında, ekranlarda gördüğümüz yüzlerin hemen, hemen pek çoğu futbolcu ve bu kanallarda yer alarak futbol yorumlamaya çalışıyorlar.

Evet. Futbol yorumlamaya çalışıyorlar. Çünkü gidilen yol bu sürecin aslında gitmediğini de gösteriyor. İlerlemiyor sistem. Alt tarafı 90 dakikadan iki yarı şeklinde tamamlanan bir futbol müsabakasını yorumlamak, Türkiye’de yapılamayacak bir iş konumuna düşerken, hatta eğlencenin de dışına çıktı.

Geçmiş yıllarda; transfer dedikoduları, futbol müsabakası içerisinde hakemin düdük çaldığı penaltı ve ofsayt gibi süreçler tartışılır ve masaya yatırılır incelenirken, şu an bunu yapan birkaç televizyon kanalından başka kimse kalmadı.

Bir hafta içerisinde maksimum 3-6 futbol müsabakası izlediğim ve birbirinden farklı ligin maçlarını takip ettiğimi belirtmek isterim. Ancak gördüğüm lüzum üzerine şunu net olarak söyleyebiliyorum; ülkemizde futbol yorumlamayı bilmemek diye yeni bir iş kolu açılmış durumda.

Sokakta yaşı ilkokul çağına gelmiş üç beş vatan evladımızı çevirsek, dün akşam maç ne oldu desek bile daha objektif yorumlar yapacak durumdayken, televizyon kanallarında ve sosyal mecralarda futbol üzerine yorumculuk yapan pek çok kimse bu durumun farkına bile varamıyor.

Üstüne üstelik, bu programların reyting puanlarının yerle bir olması beklenirken, “kaos “ ile beslendiğinden dolayı izleyici kitlesini de elinde tuttuğunu görüyoruz. Bu durum beni, bir futbol izleyicisi olarak büyük ölçüde üzüyor.

Futbolun “ezeli rakip, ebedi dostluk” anlayışından uzakta kaldığı şu günlerde, futbol yorumlamayı bilememek ve bunu Galatasaray – Fenerbahçe – Beşiktaş – Trabzonspor ve diğer tüm liglerde yer alan futbol kulüpleri üzerinden yaparak ortamı kaosa sürüklemek, geri dönüşü olmayan bir yolculuğun adımlarıdır.

RTÜK’ün televizyon ekranlarında yer alan bu programlara acil bir çözüm bulması gerektiği gibi, Twitter ve YouTube gibi sosyal medya mecralarının yöneticilerinin de acil olarak bu duruma bir çözüm üretmesi gerekmektedir.

Türkiye liginin marka değerine zarar veren bu davranışlardan dolayı, gelecek yıllarda bırakın yıldız futbolcu transfer edebileceği günleri göreceğimizi, yerli bir futbolcu fabrikası haline bile gelemeyeceğimizi belirtmek isterim.

Umarım bu süreç değişir ve gelişiyor. Yoksa gidişat hiç iyi değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR