Ali İLKBAHAR

Ali İLKBAHAR

Sanal Bunalım

Sanal Bunalım

Yeni nesil dediğimiz her şeyin eskiden beri mevcut olduğuna inanan, dünü, zorlukları bugünlere nasıl zor gelindiğini anlatıldığında da ilgi alanıma girmiyor. O sizin zamanınızdı biz bugünü yaşıyoruz. 10 bin liralık telefon, bin liralık spor ayakkabı yani ihtiyacı dışında bile var. Eksik olanı kabul etmiyor idare et isyan başlıyor. Kendini hep bir üst imkanı olanla mukayese ediyor. Ne güzel bak baban annen sana her şeyi alıyor. Seni arkadaşlarından geri bırakmıyor dendiğinde tabiki çocuğuysam olacak yapacak mecbur diyor. Kendisinin ulaştığı şeylere ulaşamayanları söyleyip Allah’a şükretmek lazım. Kanaat getirmek lazım dendiğinde doyumsuzluğu hırsı bir yaradan ve şükür gerektiğine hiç ilgilenmiyor.

    Yatana kadar filmler, sabah kahvaltıda bile telefonda filmler. Çocuğu geren, içine çeken sinir ve stres yapan filmlerde olağanüstü gayreti,hırsı onu teslim alıyor. Filmleri biraz dinledim. O kadar dalmış ki benim kendimi izlediğimi bile fark etmiyor. Oyunlarda, bir yeri işgal etme, bol bol insan öldürme, öldürdükçe kazanma üzerine hazırlanmış oyunlar. Bir süre sonra oyunların bir parçası oluyor. Oyun kuruyor. Her türlü silahı öğreniyor. Öldürme, yok etme, şampiyonu olma hırsıyla bazen annesinin ağzına koyduğu lokmanın bile farkında değil. Önemli olan o oyun dünyasının önde daha çok insan öldürme başarısı. 

    TRT Çocuk’un çok güzel çizgi filmleri var. Daha 6 yaşlarındaki çocuklara açıp seyrettirdiğinde bakıyor ama görmüyor. Onun aklını kiraya verdiği o katliam öldürme işgal etme filmleri. Daha bir dakika olmadan o yeni bir insan inşa eden oyunlarına dönmek için sabrı tükeniyor. Bu çocuk filmleri bana youtubedan vs. kanallardan seyrettiği yaşının çok üstündeki ağır ve kavga öldürme üzerine hazırlanmış filmleri oyunları açmayı istiyor. Israr edersen odasına çekiliyor. Bilgisayar veya ipadden o ölüm ve katliam dolu sahnelerle dolu her türlü otomatik silahları kullandığı dünyasına dönüyor.

    Devamlı seyrettiği filmler dolayısıyla gergin agresif ben hep kazanıyorum. Hep benim dediğim olur gibi evde 7,6 yaşında bir çocuk evi yönetmeye çalışıyor. 

    Koronavirüs dalgası ile de hapis gibi başka yere gitmediği içinde arkadaş veya arkadaşlarla oyun kurma oynama safhasına geçemiyor. Hatta bazı arkadaşlar çoccuğu dışarı çıkarıyoruz parka koşsun arkadaş bulsun oyun oynasın diye düşünürken bakıyorum o gene elinde ipad veya telefon onu esir alan oyunlarıyla oynuyor. 
    Televizyondan ders alarak okul başladı. Okuldaki sınıf arkadaşı heyecanı olmadığından işi çok hafife aldığını görüyorsun. Evde bazen sohbetlere katılma yerine herkes sussun o konuşsun ve o oyunda nasıl başarılı olup isimlerini sayarak anlattığı silahlarla kendisinin kazandığını anlatıyor. 
    Yeni bir dönem çocuğa çocuk diyemiyorsun. Ona onun esir aldığı oyunların daha güzelini hazırlayarak kazanmanın gerçek dünyaya dönmesinin sağlanmasını sağlayarak senaryoları hazırlamak lazım.    

    İhtiyaçları mutlaka sağlanmalı yoksa kıyamet kopuyor. Bugün idare et sabret bak bir oda dolusu oyuncağın ve bir dolap dolusu silahın var dendiğinde teşekkür beklerken şükür ararken daha da ileri gidersen isyan başlıyor. 
    Geçen bir yerde otururken yanımda oturan baba ile çocuk anlaşamıyorlar. Adam diyor ki bugün havuza gittik ben çıktığım hala niye  bekliyorum diye bana hakaret ediyor diyor.

    Yeni nesli çalışkan, başarılı, araştıran, sorgulayan olmasını istiyorsak Milli Eğitim Bakanlığı ilkokul 1,2,3 hasreten de 1. Sınıflarda oyun, toplu oyun, bolca oyun oynatmalıyız. Oyun oynamalı, oyun kurmalı derleyinceye kadar doya doya oynamalı hayatına kendinin içinde olduğu oyunu doyasıya oynatmalıyız. Kendinin sahiplendiği kurucu olduğu bütün benliğiyle yaşadığı oyunları yapmazsak sanal dünyadaki esareti devam eder. 

    Hayatın içinden yaşadığı olayların içinden oyunlardan trafik dersini mutlaka öğretmeliyiz. 
    Her çocuğun yetiştirdiği bir çiçek bir soğan bir fasulye her ne olursa başarmayı yaşamalı. 
    Geleceğimizin mimarları olacaklarsa hayatın içinden günlük yaşadıklarının farkında en az üç dil bilen 4. Sınıfa geldiğinde omuzlarının ne beklediğini bulmalı ona kendini hazırlamalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR