Bedia Aktimur

Bedia Aktimur

SILA-İ RAHİM

SILA-İ RAHİM

 

Sıla, Kavuşmak, ulaşmak, vuslat demektir. Rahim ise kelime olarak rahmetten gelir. Rahmet de acımak, şefkat duymaktır.
   Sıla-i rahim ise, hısım akrabayı ziyaret etmek, onlarla görüşüp maddi manevi her türlü ihtiyacını gidermek, varsa kusurlarını affedip alakayı kesmemek anlamını taşımaktadır.

    Akrabalar arasında iyi insanların olduğu gibi kötülerde olacaktır, yapılan iyilikleri takdir edenler olduğu gibi, inkar edip nankörlük edenlerde olacaktır. Fakat bu davranışlar, hiç bir zaman bizim için ölçü olmamalıdır. Ölçü daima Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerifler olmalıdır.

    Allahü teala Nisa suresi 1. ayetinde  mealen şöyle buyurmaktadır :

"Allah'ın emrine aykırı davranmak'tan ve akrabalık bağlarını kesmekten kaçının. Şüphesiz ki Allah, sizi tam anlamıyla görüp gözetmektedir.
   
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde gerçek Sıla-i rahimi şöyle anlatmıştır :

"Sıla-i rahim yapan karşılık veren değildir. Esas Sıla-i rahim karşı taraf alakasını kestiği halde onu ziyaret edendir."   ( Müslim - Tirmizi)

Çünkü bize gelene gitmemiz lütuf değil iadeyi ziyaret olur.Fakat gelmeyene gittiğimiz zaman nefsin arzusunu aradan kaldırmış sadece Rabbin rızasını arzu etmiş oluyoruz. Bunun içindir ki Sıla-i rahim gelmeyene gitmektir. İyiliğe karşı iyilik her kişinin karıdır kötülüğe karşı iyilik ise er kişinin karıdır der büyüklerimiz. Bu nedenle Sıla-i rahim yaparken hiç bir şekilde karşılık beklemeden yapmalıyız.

   Sıla-i rahim'in ihmali cennete girmemize ve dualarımızın kabulüne engel olduğu gibi hem dünyada hem de ahirette cezasını çekeceğimiz bir günahtır. Bu konu hadis-i şeriflerde şöyle anlatılmaktadır :

   Cübeyr b. Mut'im, Nebi (s.a.v) 'in "(sebepsiz) akraba ziyatetini kesen (ve bunu helal sayan) kimse Cennete giremez, buyurduğunu işittim, dediği rivayet olunmuştur."  (Sahih-i Buhari)

"Ahirette cezasını ayrıca vermekle beraber, dünyada Allahü tealanın cezalandırmasını en fazla hak eden günahlar zulmetmek ve akrabayı ihmal etmektir. "  ( Ebu Davud, Tirmizi)

" Her cuma gecesi insanoğlunun amelleri Allah'a arz olunur. Fakat akrabasıyla alakasını kesen kimsenin amelleri kabul edilmez. " (Ahmed, II, 484)

   Bir başka hadis-i şerifte de şöyle buyrulmuştur :

" Rahm Arş'a tutunmuş, akrabalık Arş'ın Rabbine sığınmış ve şöyle demiştir ; Beni görüp gözeteni Allah gözetsin, benimle ilgiyi kesenden de Allah rahmetini kessin. " ( Müslim)

   Allahü teala mahlukatı yaratıp bunların takdiratını tamamlayınca, akrabalık ayağa kalkarak :
"( Ya Rabbi! ) Burası, akrabalık münasebetlerini kesmekten sana sığınanların makamıdır." dedi.
Cenab-ı Hak :
"Evet, sana sıla yapana benim de sıla yapmam; senden alakayı kesenlerden benim de kesmeme razı olmaz mısın?"
buyurdu.
Akrabalık :
" Evet", diye cevap verdi. Yüce Allah :
" Bu sana verilmiştir. " buyurdu.
Bundan sonra Allah Rasulü :
İsterseniz şu ayetleri okuyunuz buyurdu :

" (Ey münafıklar!) İdareyi ele alırsanız yeryüzünde hemen karışıklık çıkarmanız ve (çeşitli usullerle) akrabalık bağlarını parçalamanız sizden umulan (bir şey) değilmidir? İşte bunlar, Allah'ın kendilerini rahmetinden kovduğu, (kulaklarını) sağır yaptığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.
(Muhammed / 22,23)

Allahü teala bizleri akrabasını unutan, onlarla ilgiyi kesen ve rahmetinden mahrum bıraktığı kullarından olmaktan muhafaza buyursun. Amin...

Selam ve dua ile....

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR