Ortadoğu’da ülkeleri için demokrasi isteyen kitlelerin çıkarttığı isyanlar sırasıyla neredeyse tüm Arap ülkelerine sıçramıştır. Arap Baharı denilen bu olay elbette ki komşumuz olan Suriye’ye de sıçrayacaktır. Kimilerine göre iyi bir yönetim sergileyen Arap liderlere, elbette ki Avrupa ülkeleri ve Amerika karşı olacaktı. Halka verdikleri silahlarla ülkede iç savaş çıkartmışlar, bununla yetinmeyip demokrasi isteyerek o ülkenin hava savunma haklarını ihlal etmişlerdir.

15 Mart 2011 tarihinde Suriye halkı demokrasi isteyerek Esad’a karşı bir isyan girişiminde bulundu. Ancak Suriye’de işler tam olarak diğer ülkelerde ki gibi olmadı. Dünya’nın tüm liderleri, Arap Baharı’ında halkı desteklerken, Beşar Esad’ın yanında Rusya ve Çin yer aldı. Avrupa ve Amerika’nın koalisyon oluşturarak Kaddafi’yi bombalaması, Esad için geçerli olmayacaktı. Çünkü Suriye’de bitmesi istenmeyen bir savaş vardı. 17 Aralık 2010 tarihinde Tunus’ta başlayan Arap Baharı, neredeyse tüm Arap ülkelerine sıçramış, ancak çatışmalar çok uzun süreli olmamıştır. Suriye’de ise iç savaş hala devam etmektedir.

Emperyalist güçlerin Suriye’de kurmak istedikleri bir terör devleti bugün iyice şekillenmeye başlamıştır. Suriye’nin kuzeyinde uydurdukları terör örgütü İŞİD ile bölgeyi kısa sürede ele geçiren emperyalist güçler, daha sonra yarattıkları bu canavarla mücadele için YPG’yi kullanarak, terör örgütünün toprakları elde etmesini meşru hale getirmişlerdir. Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan YPG bir paravan olarak görevini üstlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşılık kurulmak istenen bu terör devleti için her gün Amerika onlarca terör örgütü üyesine askeri eğitim vermektedir. Verilen zırhlı araçlar ile adeta Türkiye Cumhuriyeti’ne gözdağı verilmek istenmektedir.

Her koşulda Amerika’nın karşısında yer alan Rusya’da, Suriye’nin Kuzeyinde YPG’ye destek vermektedir. Amerikan ve Rus askerleri yan yana devriye atmaktadır. Söz konusu Türk düşmanlığı olunca Dünya’da yan yana gelemeyecek hiçbir ülke yoktur.

Türkiye Cumhuriyeti terörün her türlüsüyle mücadele etmektedir. Ancak Suriye’de kurulmak istenen bu terör devleti için mücadele dozunun bir an evvel arttırılması gerekmektedir. Suriye’nin kuzeyinde tek bir terörist kalmayana dek yapılacak operasyona Türk Milleti koşulsuz destek vermektedir. Bedeli ne olursa olsun, uygulanan ambargolara , yapılan ekonomik baskılara göğüs germek gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır.

Yazımı sonlandırırken geçtiğimiz hafta Kuzey Irak’da şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin. Önden gidenlere selam olsun.