Adem Öztürk

Adem Öztürk

Yeni Beton Mamak mı Eski Yeşil Mamak mı?

Yeni Beton Mamak mı Eski Yeşil Mamak mı?

Şehir insanın eseridir, insan yaşadığı şehrin eseridir. Yaşadığı ortamı güzelleştirmek ya da güzelleştirerek yaşamak insanın meziyetini ortaya çıkarır.

Ülkemiz son elli yılda çarpık ve düzensiz şehirleşme ile karşı karşıya kaldı.

1980’lerden itibaren başlayan hızlı şehirleşme, köyden kente göç hızı şehirleşmede kontrolsüz artış meydana getirdi. Özellikle metropollerde ani yapılaşmalar ve gettolar ortaya çıkardı. İmar planı olmayan gecekondu dediğimiz kontrolsüz ve imarsız yapıların hızla çoğalmasına neden oldu.

Gecekondulaşma bir anda meşru hale geldi. Önce yapı arkasından imar planı geldi. İçinde eğitim alanı, park yeşil alanı olmayan dar sokak ve caddelerin olduğu mahalle ve semtler ortaya çıktı.

Mamak 80’li yıllarda ani gelişen sanayi ve ekonomik devrim ile bir anda gecekondu merkezi haline geldi. Her mahalle bir gettolaşma eseri oldu.

90’lı yıllara aşırı gecekondulaşmayla giren Mamak hızlı nüfus artışı ile Ankara’da nüfusu en çok artan ilçesi olmuştur.

2000 li yıllarda gelişen ekonomik ve şehirleşme uygulamaları ile Mamak yeniden çehre kazanıp çöp ve gecekondu şehri olmaktan çıkarak metropol şehir olmaya yönelmiş ve 700 bin nüfus ile ülkemizdeki en büyük metropol ilçeleri arasına girmiştir.

Yeni yapılan imar planlarına bağlı yeniden dönüşümde öne çıkan sorunlar hayatı oldukça olumsuz etkilemektedir. Eğitime ayrılan alan azlığı 6-7 katlı okulların yapılmasına sebep olmuş, yeşil alanların azlığı şehrin nefes almasına engel olmuştur.

Önceleri gecekondu olan yerleşim alanlarında iki katlı ya da tek katlı müstakil evlerde her ev bahçesinde en az iki ya da üç meyve ağacı, küçük de olsa sebze bahçesi, üç beş tavuk bulunduğu mini üretim yerleri olan gecekondular yerini dikey mimariye bırakmıştı.

Dikey mimaride 2500 metre kare alana 50-60 dairenin sığdığı devasa yapıların görüldüğü yeni Mamak’ta beton aşkı ön plana çıkıyor.

Her evin yeşil ve doğa dostu olduğu adı gecekondu olan evlerde yaşayan eski Mamaklılar daha özgür ve daha temiz hava soluyorken yeni Mamak küresel ısınmanın öncüsü oluvermiştir.

Şehir beton yığınına dönüyor.

Altıağaç-Karaağaç TOKİ konutlarını havadan drone ile inceleyin ne olduğunu anlarsınız.

NATO yolu bölgesi Ege Mahallesi, Boğaziçi Durali Alıç Mahallesi Türközü Mahallesi hızla dar alanlarda 13-17 katlı binalara dönmeye başladı. Kıbrıs Mahallesi ha keza öyle…

Yeni bina yeni yaşam alanları demektir ama bu yeni yaşam alanları hem doğaya hem insana hitap etmelidir.

Kayaş, Dutluk, Şahap Gürler tüm mahalleler kulelerle tanışmaya başlamış…

40 gecekondu ile 10 dönüm alanda yer kapladığınız ve yeşil alanı üretimi ve sağlığın olduğu yapılaşmalar yerini her biri 50-60 dairelik onlarca kule yükseliyor.

Konforlu siteler komşuluk kültürü ve mahalle aidiyetini ortadan kaldırıyor.

Fahri Korutürk Mahallesi’nden Boğaziçi Mahallesi’ne üç kilometre yokuş iniş var ve cadde sadece Boğaziçi köprüye 500 m yaklaşınca genişliyor yukarıdan iki buçuk kilometre sağlı sollu 10 kat üzeri site daracık cadde… Her zaman sel ve felaket olmaya aday…

Cengizhan Mahallesi’nden NATA VEGA AVM bölgesine çıkış her akşam felaket trafik, yapılaşmada sınırsız tasarruf, Mutlu mahallesi Nata Vega çıkışı daracık caddeler…

Şehir planında merkeze insan konulmalı. İnsanın merkeze konulmadığı plan ve uygulamalar felaketle sonuçlanır.

6 Şubat Kahramanmaraş Merkezli deprem bize ders almamız gerektiğini gösterdi ama maalesef oralı olmadığımızı görüyoruz.

İnsan odaklı şehirleşme dileği ile ilgililerin dikkatine…

Saygılarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR