Bir halk ozanı olan Yusuf Tuna'nın kaleminden dökülenler şanlı ve şerefli milletimizi çok güzel bir şekilde özetliyor değil mi? 16. Yüzyılda Osmanlı döneminde yaşamış, Türk halk şairi ve ozan Pir Sultan Abdal'ın ağzından çıkmıştır ilk önce "Biz bir ölür bin doğarız" sözleri. Günümüzde en çok kullanılan sözlerin başından geliyor bu cümle fark ettiyseniz. Haine, kahpeye karşı diz çökmediğimizi, her türlü alçaklıklarına rağmen bizi yıldıramayacaklarını özetleyen bir sözdür. Ancak bu söze eleştiriler de var. Bazılarımız, "bırakın şimdi biz bir ölür bin doğarız" edebiyatını dese de çare var mıdır? Hainlerin bol olduğu bir dünyada biz ancak önlem alabiliriz yaşanan kötülükleri tam olarak engelleyemeyiz. Adı üstünde alçak bunlar ne zaman ne yapacağı belli olmuyor ki. Bir nevi kanser gibidir. Bir insanın kanında varsa ufacık yönlendirilmeyle o maşa her şey rahatlıkla yaptırılabilir. "Bir ölür bin doğarız" sözünden asıl kasıt hep birlikte yumruk olmayı başarabilmek ve diğer yumrukları de birleştirebilmektir. Eğer bizler parmak olarak kalırsak üzücü olayları yaşamak kaçınılmazdır. Eleştiri bile tadında güzeldir. Eleştiri gereklidir ki insanlar hatasını görebilsin. Sonuç olarak ülke bekası konusunda ayrışmak değil bize birleşmek yakışır. Aslında biraz birbirimizi anlayabilsek çok güzel şeyler olacak. İyice körüklenen ve körüklenmeye çalışan olaylar, bize ancak zaman kaybettirir. Onun için burada milletvekillerimize de çok büyük görev düşmektedir. Gelin bu ülkeyi alçaklara, hainlere yem etmemek için her türlü fedakarlığı gösterelim. Bizim için canını toprağa vermiş tüm aziz şehitlerimize bir kez daha rahmet diliyorum. |
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.