Artık 16 Nisan’a sayılı günler kaldı. Adım adım referanduma doğru gidiyoruz. Bu süreçte Türkiye’de yapılacak Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik propaganda faaliyetlerine Türkiye’deki mevcut siyasal yapıların dışında devletlerin müdahale çabası içerisinde olduğuna şahitlik ettik.
Hollanda’sı, Belçika’sı, Almanya’sı ve diğerlerinin hepsi Türkiye’deki referandum oylamasında ‘Hayır’ çıksın da nasıl çıkarsa çıksın mantığıyla kartlarını açık oynamaya başladı. Bir de terör örgütleri tarafı var tabiki. FETÖ’sü, DEAŞ’ı ve PKK’nın tüm uzantıları da bu cephenin içerisinde yer alarak tehditler savuruyorlar.
15 Temmuz’da büyük bir destan yazan bu milletin evlatları bu tehditlerden korkar mı sanıyorlar? Türkiye’deki referandum sizi neden bu kadar yakından ilgilendiriyor? Ekonomik olarak menfaatleriniz ve çıkarlarınıza ters mi düşüyor? Bölgede güçlü bir Türkiye’nin varoluşu sizi rahatsız mı ediyor?, Türkiye’yi bölmeyi ve parçalaması hedefleyen terör gruplarının tepelerine binilip yok edileceğinden mi korkuyorsunuz? Millet bu soruların cevabını çok iyi biliyor ve görüyor. Meydanlara bakacak olursak, hep aynı dil ve söylemlerin olduğunu söyleyebiliriz.
Bu referandum sürecinde batının ikiyüzlülüğünü her zamankinden daha fazla gördük.’ Avrupa Birliği’ne almayız’ dediklerini bile duyduk. Türkiye karşıtlığı ve nefret saçan açıklamalarla Türkçe atılan manşetlerle bu referandumun onlar için adeta ölüm kalım meselesi haline dönüştüğünü gördük.
Bunların dışında olayları bir adım daha ileriye götüren son günlerde Türkiye’ye yönelik nefret saçan söylemlerinin ülke gündeminde konuşulan haçlı kalıntısı ABD'li neo-con yazar Michael Rubin isimli şarlatan devletimizin başı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı "İlginç bir ironi, idam cezasını geri getirmek ve sonrada ilk kurbanı olmak" ifadeleriyle tehdit ederek mesajının sonuna da #Hayır etiketini koydu.
 Darbe girişimini daha önceden ortaya atan ABD'li neo-con yazar Michael Rubin, Cumhurbaşkanı 
Anadolu’da bir tabir var ” Otu çek, köküne bak” diye. Bu haçlı kalıntısı şarlatanın İsrail aşırı sağına çalışan, neocon Haçlı Savaşı planları için kalem oynatan, İslam'a duyduğu nefretle öne çıkan, başından beri AK Parti'ye karşı beslediği kini çok iyi biliyor.
Bu ülkeyi muz cumhuriyeti zanneden haçlı kazıntısı Rubin 15 Temmuz’u çok çabuk unutmuş.  Ne kadar cephe kurarsanız kurun, ne kadar telaşlanırsanız telaşlanın. Artık durum gayet açık ve net.  Nasıl bir Türkiye istiyorlar ve biz nasıl Türkiye istiyoruz . 16 Nisan’da oyun bozulacak.
Türk’e pusu kurulmayacağını, Türk’ten intikam alınmayacağını, Türk’e ceza kesilmeyeceğini bir kez daha size göstereceğiz. Eğer yine anlamak istemezseniz, madem unuttunuz Kürşad adlı çeriyi, hatırlatırız yine yağmur kokan geceyi..