Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Enflasyon da zengine yaradı, iyi mi?

Enflasyon da zengine yaradı, iyi mi?

Kamulaştırma davaları mal sahibi vatandaşlara saç baş yolduruyor.

Değer tespit sürecinin uzadıkça uzaması ülkedeki yüksek enflasyon nedeniyle vatandaşı maddi olarak mağdur ediyor.

Hele bir malın sade vatandaştan alınıp, iş adamlarına verildiği kamulaştırmalarda…

İş adamları bayram ederken, vatandaş, malının güncel değerinin çok çok altında fiyatlara elinden alınması karşısında derdini kimseye anlatamıyor ve devlete bileniyor.

***

Son yıllarda ülke genelinde yapılan pek çok kamulaştırma böyle.

Örneğin Ankara Sincan’da devam eden kamulaştırmalar…

Yıllardır sürdüğü için basına da konu olmuştu buralar.

İlgili Bakanlık, Sincan Yeni Çimşit ve Osmaniye mahallelerinde yüzlerce dönüm araziyi Sincan OSB lehine genişleme alanı ilan etmiş, buralar kamulaştırılıyor.

Sincan OSB Yönetimi, buraları alıp, alt yapısını yaptıktan sonra üye iş adamlarına tahsis edecek.

Arkasında devlet var; devlet vermiş buraları… Fırsatı kaçırır mı, en dip fiyattan tapuları üzerine geçirmeye çalışıyor.

Hak sahibi vatandaşlar, “tamam ama bu fiyata da olur mu, insaf” deyince devreye Ankara Valiliği giriyor.

Valilikçe, hak sahibi vatandaşlar aleyhine “değer tespit davaları” açılıyor.

İki yıl önce açılmış davalardan söz ediyorum.

Kimi halen ilk mahkemede, kimi istinafta, kimi istinaftan dönüp geri gelmiş ilk mahkemeye…

Kamulaştırma Kanunu’nda, bu davaların 4 ayda tamamlanması öngörülüyor.

Ama nerde…

Mahkemelerdeki iş yükü nedeniyle davalar uzadıkça uzuyor.

Uzayan her bir gün hak sahibi vatandaşların aleyhine, iş adamlarının lehine işliyor.

Şöyle ki:

Mevzuata göre, bu tür davalarda davanın açıldığı tarihteki rayiç esas alınıyor.

Değer tespit davası 2021’de açılmış, 2023’te karar çıkmış farz edelim.

Mahkeme 2023’teki kararında, o malın değerini 2021’deki emsal rayiç üzerinden hesaplamış oluyor.

Düşünün; enflasyon nedeniyle ülkemizde bir malın değeri 2021’de neydi, 2023’te ne oldu?

Bırakın piyasa fiyatlarındaki artış oranlarını, TÜİK’in açıkladığı 2021 yılı enflasyonu yüzde 36, 2022 yılı enflasyonu yüzde 64, 2023’ün ilk 6 ayının enflasyonu yüzde 19.

Böylesi bir enflasyon ortamında mahkemeler, değer tespiti yaparken davanın açıldığı tarihteki rayici baz alınca ortaya çok büyük bir hak gaspı çıkıyor.

Buna kim dur diyecek?

Ankara’daki kamulaştırmalarda değer tespit davalarını açan Valilik; Valiliğin Yatırım İzleme Ve Ķoordinasyon Başkanlığı (YİKOB) birimi.

Davalar Batı Adliyesi Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde görülüyor.

Arazileri kamulaştırılan Sincanlı vatandaşlar, öyle dertliler ki “malımızla rezil olduk” görüşündeler.

Süreci özetle şöyle anlatıyorlar:

“2021 yılı içinde durup dururken, Sincan OSB’den yazı geldi. ‘Araziniz kamulaştırılıyor, bize geçecek, ücret teklifimiz için şu tarihte burada olun’ deniliyordu. Gittik ayaklarına. Toplamışlar herkesi. Toplu bir fiyat açıkladılar. Öyle komik bir fiyat teklif ettiler ki, güler misin ağlar mısın. Varsa bu fiyata arazi bu gariban halimizle biz bile alabiliriz dedik. Fakat kaçış yokmuş. Arazi hakkımız saklı kalsın, hisselerimiz oranında pay verin bu bölgeden dedik, olmaz dediler. İlle satacakmışız. Tamam o zaman değerini verin dedik, 10’da birinde ısrar ettiler. Veremeyiz deyince de Valilik girdi devreye, Sincan OSB adına kamulaştırmayı orası yapıyormuş. 2021’de kamulaştırma ve değer tespit davaları açıldı hakkımızda. Mahkeme ve bilirkişiler güya fiyatı artırdı; gerçek değeri 10’sa 1’den 1.5’e çıkardı. Mahkeme uzun sürdüğünden bu 1.5’i de alamadık. Üzerinden 2 yıl geçmiş halen 1.5 diyorlar. Ülkedeki enflasyon vesaire ortada. Fiyatlar güncellenmeli diyoruz, bir Allah’ın kulu sesimizi duymuyor. Kaymakamla görüştük, sonuç alamadık. Vali Yardımcısı Turan Yılmaz beyle görüştük, sonuç çıkmadı. Sincan OSB bizi hiç muhatap almıyor zaten. Mahkeme de, ‘haklısınız, malınızın güncel değeri bu değil ama kanun davanın açıldığı tarih baz alınır diyor’ deyip geçiyor. 10 liralık malımız 1.5 liraya elimizden alınıp, iş adamlarına veriliyor. Ve kimse bu haksızlığa, gaspa dur demiyor. Çaresiz kaldık, malımızla rezil olduk…”

***

Evet durum bu.

Devlet, vatandaşın malını elinden alırken hakkı neyse onu vermekle mükelleftir.

Ama görüldüğü gibi Sincan’daki kamulaştırmalarda bu görevin yerine gelmediği, vatandaşın mağdur edildiği ortadadır.

Yapılması gereken çok basit:

Zaten kendi inisiyatifi dışında gerçekleşen bu “satış”ta vatandaşa, malının “güncel” değeri verilmelidir.

Bir tarafta sade vatandaş… Diğer tarafta iş adamları…

Devletin sade vatandaşın malını değerinin altında elinden alıp, zengin iş adamlarına vermesi gibi bir görüntü var ki ortada, kim kabul edebilir bu haksızlığı?

Ama bir yetkili de çıkıp “gaspa” dur demiyor. Hepsi “Haklısınız ama…” havasında…

Vatandaş isyanlarda: “Bu nasıl adalet, bu nasıl devlet…”

Bunun sonucu ağır olur… Mazlumun ahı fena çıkar...

Benden söylemesi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
SON YAZILAR