Samet CAN

Samet CAN

Ermeni Tehciri

Ermeni Tehciri

Geçtiğimiz pazartesi günü Ermeni Tehciri’nin yıldönümüydü. Her 24 Nisan’da olduğu gibi dünya genelinde Ermeniler çeşitli anma toplantıları gerçekleştirdi. Avrupa ve Amerika’da bunların olması Türk düşmanlığı sebebiyle doğal görülebilir ancak Türkiye’de Türk devletine soykırımcı iftiraları atanların olması ve hatta bunlardan bazılarının milletvekili sıfatıyla gazi meclisimizde sandalye işgal etmesi akıl alacak cinsten değil.

Türk devletinin kendi tarihiyle hesaplaşması gerektiğini söyleyen akılsızları Türk devletine saldırmak için iple çektikleri 24 Nisan, yaklaşık bin yıl önce Malazgirt Savaşından sonra yurt tuttuğumuz bu topraklardan bizleri silip atmanın imkânsız olduğunun bir belgesidir. Bu tehcir sayesinde binlerce Müslüman Türk çetecilerinin saldırılarından kurtarılmış, Ermeni devleti kurmak için etnik temizlik yapmak isteyenlerin emellerine set çekilmiştir.

Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’nda birden fazla cephede mücadele etmesinden ve savaşın getirdiği zorluklardan faydalanmak isteyen Ermeniler özellikle Rusya ve İngiltere’nin de kışkırtmasıyla Diyarbakır, Elazığ, Bitlis, Erzurum, Van ve Sivas’ı kapsayacak şekilde bir Ermeni devleti kurmak için harekete geçti. Bölgedeki Türklerin sayısının Ermenilerden fazla olması sebebiyle, nüfus çoğunluğunu sağlamak isteyen Ermeniler, kadın-çocuk ayırt etmeksizin 500 binden fazla Türk’ü acımasızca katletti, Müslüman köylerini yaktı. Türk milleti cephelerde can veriyorken bu milleti arkasından hançerleyen, köyleri basıp Türkleri katleden Ermeniler 24 Nisan 1915 günü Talat Paşa’nın imzasını taşıyan bir kararla tehcir edildiler.

Bu tehcir olmasaydı Türk milleti Balkanlarda yaşadığı kaderi tekrar yaşamak zorunda kalacaktı. Binlerce Türk daha ölecek ve bu toprakları kaybedecektik. Bu karar alınmasaydı bugün soykırım(!) masalları okuyan entelleri bir kısmının da dedeleri öldürülecek dolayısıyla hiç doğmamış olacaklardı. Asıl tehlike Ermeni Diasporasının dayatmaları değil, Türk’ün ekmeğini yiyip de Türk milletine ve devletine hakaret eden sözde aydınlar ve bunlara çanak tutanlardır. Türk milletinin tarihinde özür dileyeceği yahut hesap vereceği herhangi bir utanç sayfası yoktur. Ancak kendileri bu memlekette boğazlarından geçen her lokmanın hesabını Türk milletine vermek zorundalar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR