İbrahim Ethem Ünal

İbrahim Ethem Ünal

Futbol Hikayeleri: Julian Nagelsmann

Futbol Hikayeleri: Julian Nagelsmann

Değerli okurlar,  futbolun sadece futbol olmadığını gösteren tarihin en güzel futbol hikâyelerini köşemde sizlerle paylaşıyorum. Bu yazımda futbolun yeni dâhisi Julian Nagelsmann'ın film senaryolarını aratmayan hikayesini kaleme aldım. 
23 Temmuz 1987’de Almanya’nın Landsber am Lech kentinde dünyaya gelen Julian Nagelsmann, futbola FC Issıng kulubünde bir savunma oyuncusu olarak başlar, sırasıyla Augsburg ve TSV 1860 Münih altyapılarında oynadıktan sonra Temmuz 2006’da 1860 Münih II takımı ile profesyonel sözleşme imzalar. Yaşadığı sakatlık yüzünden 1860 Münih’te forma şansı bulamaz ve sezon sonunda 50 bin € bonservis bedeliyle Augsburg II’ye transfer olur ancak burada da sakatlık peşini bırakmaz. Yaşadığı diz sakatlığı sonrası doktorlar, futbolu bırakmasını tavsiye eder ve bu durum, henüz 20 yaşına girmiş olan Julian için yolun sonu demektir. Sözleşmesinin feshedilmesi talebiyle karşı karşıyadır artık. Aynı dönem babasını kaybeder. Kız kardeşleri de evlendiği için annesiyle bir başına kalan genç adam, kendi deyimiyle hayatının en korkunç deneyimini yaşar.
20 yaşında yaşadığı bütün zorluklara rağmen pes etmeyi hiç düşünmeyen Nagelsmann,  kendisini maddi anlamda da zor günlerin beklediğini bilerek sözleşmesinin feshedilmesine sıcak bakmaz. Bu durum karşısında Augsburg yetkilileri ona altyapıda çalışmasını teklif eder. Kulübün altyapı hocası ise Nagelsmann gibi sakatlıklardan dolayı futbolu oynamayı erken yaşta bırakmış Thomas Tuchel’den başkası değildir. Rakipleri izleyip teknik analizler yapmak olan görevini başarıyla yerine getirecektir öyle ki yeni sezonda 1860 Münih’in 17 yaş altı takımında yardımcı antrenörlük görevine getirilir. Sizce de bu hikaye bir futbol maçının ilk yarısını yenik durumda kapatan maçın 2. yarısında maçı çevirerek kazanan bir futbol takımının hikayesine benzemiyor mu?  
1860 Münih’in 17 yaş altı takımında yardımcı antrenörlük görevini iki sezon yaptıktan sonra artık Hoffenheim macerası başlar. 17 yaş altı takımında yardımcı antrenörlük yaptığı ilk yılın ardından ikinci sezon nihayet takım artık ona emanettir. Başarılarla geçen bir buçuk sezonun ardından, Ocak 2013’te Hoffenheim A takımında Frank Kramer’in yardımcısı olur. Takımın kötü gidişi, o sezon yaşanan teknik adam sirkülasyonu yarım sezon da olsa bu macerayı yaşamasına engel olmamıştır. Temmuz 2013’te Hoffenheim 19 yaş altı takımının teknik patronu olan Julian Nagelsmann. Takıma tarihinin ilk şampiyonluğunu kazandırarak, ülkenin futbol lokomotifi Bayern’in dikkatini çekmeyi başarmıştır. Bayern’in ısrarlı teklifine rağmen elbette ki Hoffenheim kulübü onu hiç bir yere bırakmayacaktır.
2015-2016 Sezonu Hoffenheim için kabus gibi geçer. Sezona Markus Gisdol yönetiminde başlayan fakat 10 hafta sonunda sadece bir galibiyet alabilen mavi-beyazlı ekip, Gisdol’ü gönderip Huub Stevens’ı göreve getirir. Ligin 20. haftasında kendi seyircisi önünde Hamburg’a 1-0 mağlup olan Hoffenheim’da Stevens, sağlık sorunlarını da gerekçe göstererek görevi bırakma kararı alır ve 11 Şubat 2016 günü beklenen açıklama gelir. Hoffeneim teknik direktörlük koltuğu, tam olarak 28.5 yaşındaki Julian Nagelsmann’a emanettir artık. Bundesliga tarihinin en genç teknik adamı ünvanına sahip olan genç dahinin bu defa gerçekten zor bir görevi vardır zira ligde sondan 2. sırada bulunan bir takımı devralmıştır. Geride kalan 20 maçta yalnızca 2 galibiyeti bulunan Hoffenheim, Julian Nagelsmann yönetiminde çıktığı 14 karşılaşmayı 7 galibiyet, 2 beraberlik ile 23 puan alarak tamamlar ve 1 puan farkla küme düşmekten kurtulur. Julian Nagelsmann takımı ligde tutmayı başarmış ve kendi adına bambaşka bir sayfa açmıştır artık.
Çünkü bu başarı, yaşadığı tüm zorluklara rağmen asla pes etmeyen bir adamın, dünya futboluna göz kırpması anlamına gelmektedir.
CNN’e verdiği röportajda: ”Sakatlandıktan sonra futbolla ilgili herhangi bir şey yapmak istemedim, çünkü futbolcu olmak için çok zaman harcamıştım ve bütün hayallerim bir günde yok olup gitti.” şeklinde yaşadığı zor günleri özetleyen Nagelsmann, teknik adamlık kariyeriyle ilgili ise şunları belirtiyor: ”Her şey çok hızlı gelişti ancak bana güveniyorlardı. Her seviyede düşündüğümden daha hızlı yükseldim ve şu an CNN’e röportaj vermek için buradayım.”
Kendisine takılan "bebek Mourinho" labıyla Nagelsmann artık Avrupa'nın en çok tanılan ve konuşulan gözde hocalarından birisi oldu.Julian Nagelsmann  bu sezonda başarısının tesadüf olmadığını gösterdi. 6 haftası geride kalan Bundesliga'da oynadığı 6 maçta 4 galibiyet 2 beraberlik alarak 14 puanla 2. sırada bulunuyor. Bakalım Julian Nagelsmann'ın futboldaki yeni hikâyeleri nasıl olacak?
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR