Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

HDP’nin bir tabanı olabilir mi?

HDP’nin bir tabanı olabilir mi?

HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarıp çıkarmaması ve hangi adayı destekleyip desteklemeyeceğinden ziyade insanlar bu “sözde partiye” nasıl oy verebiliyor ona kafa yormalı asıl…

HDP’nin ne olup ne olmadığını bilmeyen mi var?

Yoktur bence de…

Adamlar ne PKK seviciliklerini ne İslam karşıtlıklarını gizleme gereği bile hissetmiyorlar…

İçeride ve dışarıda kimlerle kol kola oldukları desen o da apaçık ortada…

Tüm bunlara rağmen Kürt vatandaşlarımız HDP’ye nasıl oy verebiliyor?

Örneğin 24 Haziran 2018 milletvekili seçimlerinde çok büyük kısmı Kürt kökenli olan 5 milyon 772 bin 68 vatandaş oy vermiş HDP’ye.

Bu vatandaşlar, işte geçtiğimiz günlerde açıkladıkları seçim bildirilerindeki “Diyanet’i kapatacağız, zorunlu din dersini kaldıracağız” vaadini destekliyorlar mı gerçekten, çok merak ediyorum.

Hadi “Suriye ve Irak'a yönelik gerçekleştirilen askeri operasyonlara son vereceğiz”, “Türkiye'nin Suriye ve Irak'tan geri çekilmesini sağlayacağız” gibi vaatler konusunda son derece bilinçliler, bunları gerçekten destekliyorlar peki ya Diyanet ve din dersi konusu?..

Gerçekten onlar da Diyanet’in kapatılmasını, din dersinin kaldırılmasını mı istiyorlar?

Yine parti programlarında açık açık yazan “eşcinsel evliliğe yasal düzenleme” vaatlerine, kadın ve erkek cinsiyetlerinin yanına üçüncü bir cinsiyet olarak eşcinselliğin konulmak istenmesine nasıl bakıyorlar?

Eminim ki; HDP’nin en çok oy aldığı illerden, örneğin Diyarbakır’da vatandaşları çevirip, parti ismi telaffuz etmeden bu vaatlerden bahsetsek bizi kovalarlar?..

Peki bunları vaat eden HDP olunca iş nasıl değişiyor?

Yoksa bilmiyorlar mı? Ya da bildikleri halde “takıyye” yaptıkları düşüncesiyle görmezden mi geliyorlar?

Birini dahi ortalama bir Kürt vatandaşımıza benzetemediğim HDP yöneticileri, bu vaatlerinde son derece samimi görünüyorlar nitekim. Fikirleri, yaşantıları, arkadaşları oylarını aldıkları insanlardan çok ama çok başka…

Hemen hemen tümü Marksist Leninist dünya görüşüne sahip ve İslam’a kin ve nefretle bakıyor gibi…

Benim örneğin Diyarbakırlı gariban Kürt kökenli kardeşim öyle mi?

Tam tersi…

Durum bu iken, iş seçime geldi mi nasıl oy verebiliyorlar bunlara?

Velhasıl;

Gerek Devlet’in, gerekse Hükümet ile aydınlarımızın HDP’yi bırakıp, asıl buna kafa yormaları gerektiğini düşünüyorum.

İlişkilerle olsun aleyhte açıklamalarla olsun bu sözde partiyi ve yöneticilerini muhatap kabul edip, gündemde tutarak, “saflarını sıklaştırmak”tan başka bir şey yapmış olunmuyor.

Taraflar HDP üzerinden birbirlerini yıpratmaya çalışarak, hanelerine oy peşinde koşarken, bu partinin oy toplamasına hizmet ettiklerini görmeliler artık.

2015’e kadar ki açılım-saçılım sürecini akıllardan çıkarmayalım.

HDP’nin ve hatta İmralı ile Kandil’in muhatap alınması değil midir, bunların yüzde 10 psikolojik barajını yıkmalarını sağlayan?

Şimdiye kadar ki en yüksek oy oranı olan yüzde 13.1’i mevcut Hükümet’in açılım-saçılım politikalarının hemen ardından girilen 7 Haziran 2015 seçimlerinde aldıklarını unutmayalım lütfen.

HDP’nin ne olup ne olmadığı ortada; nasıl bir muameleyi hak ettiği de…

Biz vatandaşlarımıza odaklanalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR