Şule Erciyas

Şule Erciyas

Hz. Peygamber'in Sevgisi

Hz. Peygamber'in Sevgisi

Hz Muhammed'in (S.A.V) düşmanlarını dahi imrendiren bu saygınlığı ashabından gördüğü bu ilgi ve ahlaka kuşkusuz tek taraflı değildi, Müminlere kendi canlarından daha yakın olduğunu söyleyen şevkat ve merhamet kanatları ile onları kuşatan rahmet elçisi ashabına son derece düşkündü, aynı şekilde bu sevginin bir yansıması olarak ashabı kiram da inançları uğruna canlarını ve mallarını feda etmekten çekinmediler. 

Sahabenin Hz Peygamberle konuştuklarında dillerinden düşürmedikleri "Anam babam feda olsun" ifadesi aralarındaki sevgi, saygı ve bağlılığın açık bir göstergesiydi. Yeri geldiğinde kanları da buna şahitlik etmişti. Resulullah'a olan bu sevgisi ve gönülden bağlılığı nedeniyledir ki onu ansızın kaybetmesi Hz Ömer'i bir hayli sarsacaktı. 

İslam’a girişinden itibaren kalan ömrünün neredeyse tamamını Peygamber Efendimiz ile birlikte geçiren Hz Ömer'in onsuz yaşadığı yıllar kendisine zor gelecek ve ölümünden önceki son isteği de Allah Resulünün ve yakın dostu Hz Ebu Bekir'in yanına gömülmek olacaktı. Hz Peygamberi sevmenin dünya ile olduğu gibi ahiret ile ilgili de bir boyutu vardı. Müminin dünyada rahmet elçisine duyduğu sevgisi ve gönülden bağlılığı onun ahirette de en büyük kazançlarından ve hazırlıklarından olacaktı. Hz Peygamberden ayrılmaya dayanamayan tek sahabi Hz Ömer değildi. 
Onun vefatı Hz Bilal'i de çok derinden etkilemişti, öyle ki Medine kendisine dar gelmeye başlamıştı, çünkü Allah Resulü ile İslamın ilk yıllarından beri bir çok eza ve cefaya katlanmış Medine'de onun müezzini olma şerefine nail olmuştu. Resulullah (S.A.V) vefatından sonra Medine de ki her şey onu hatırlatıyor ve ona duyduğu özlemi artırıyordu. Artık bilal için Medine sevgilisiz yaşanmaz bir hale gelmişti bu nedenle de Medine'yi terk edip Şam tarafına cihada gitmek istiyordu. Ama İslam halifesi Hz Ebu Bekir Bilal'i bırakmıyor ve Mescidi Nebevi de Müezzinliğe devam etmesini arzuluyordu. 

Hiç şüphesiz ki Hz Muhammed (S.A.V) kendisine iman  etmiş her sahabenin gönlünde mümtaz bir konuma sahipti, ancak ashabına Allah'ın kulu ve elçisi olduğunu hatırlatan Peygamber Efendimiz onlardan kendisini Allah'ın verdiği bu mevkiin üstüne çıkarmamalarını istemişti. Ayrıca Hristiyanların Hz İsa ya karşı aşırılığa düştükleri gibi onların da kendisine olan sevgi, saygı ve bağımlılığını ifade ederken aşırıya kaçmamaları gerektiğini öğretmişti. Bu yüzden Allah'ın emir ve yasaklarını dikkate almalıyız Peygamber Efendimizin tavsiyelerini yerine getirmeliyiz, Allah'a ve Peygambere layık kul olabilme dileği ile Selam ve Dua ile. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR