İbrahim Ethem Ünal

İbrahim Ethem Ünal

Oyun ekonomisi göz kamaştırıyor

Oyun ekonomisi göz kamaştırıyor

Teknolojik gelişmeler ile birlikte oyun sektörü her geçen gün büyüyor. Öyle ki oyun sektörü son yıllarda dünyanın en hızlı büyüyen sektörü olarak dikkatleri çekiyor.

Yapılan son araştırmalara göre dünyada 1 milyarın üzerinde insan oyun oynuyor. Sektörün büyüklüğü yaklaşık 75 milyar dolar. 2020 yılı hedefi ise 93 milyar dolar. Ülkemizde de oyun sektörü oldukça hızlı bir gelişlim gösteriyor .Ülkemizde pazarın büyüklüğü 464 milyon dolar seviyelerine ulaşmış durumda. Büyüme oranı ise 7,8 olarak göze çarpıyor. 2020 hedefi ise 2 milyar dolar. Türkiye'de genç nüfus oranından dolayı dijital oyun kültürü son derece yaygın, toplamda günde 39 milyon saat oyun oynandığı tahmin ediliyor. Türkiye, sosyal oyun kategorisinde oyuncu başına oyun oturumu süresinde 38,4 dakika ile dünyada birinci konumda yer alıyor.

Dünyanın en büyük sinema ekonomisine sahip olan Hollywood yıllık 11 milyar dolarlık gişe gelirine sahipken, oyun sektörü yıllık 23 milyar dolarla göz kamaştırıyor. Son yıllarda kitleleri peşinden koşturan oyunların gücünü keşfeden Hollywood, oyunları beyaz perdeye taşıyarak insanları sinemaya çekmeye çalışıyor. Son dönemde oyunlardan uyarlanan filmlerinde ciddi oranda gişe geliri elde ettiğini görüyoruz. Oyunlar, sinema için romanlar kadar vazgeçilmez bir alan diyebiliriz. Önümüzdeki dönemde oyunlardan uyarlanmış filmleri daha da sıklıkla göreceğiz.

Peki yukarıda yazdığımız rakamlar ne anlama geliyor? Oyun sektörü ülkemiz açısından son derece büyük önem sahip. Sadece oyun oynayıp pazar haline mi geleceğiz yoksa, genç nüfusumuz dinamizminden eğitiminden yararlanıp bu alanda söz sahibimi olacağız. Bu noktada üniversitelerimize çok büyük sorumluluklar düşmekte açıkçası her üniversitede oyun ve yazılım üzerine araştırma ve geliştirme yapan merkezler açıp gençlerimize fırsat vermeliyiz. İşin ekonomi boyutunun yanında artık milyonlarca insanların oynadığı oyunlarda içerisinde barındığı semboller ve fikirlerle oyunu yapan ülkenin kültürünü yaygınlaşması ve ideolojileri yansıtacak kadar güçlü bir platform haline geldi. 

Son yıllarda da devletimizin oyun sektörünün gelişimi için yaptığı başarılı çalışmalar dikkat çekiyor. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci yaptığı son açıklama ise ülke olarak oyun sektörüne verdiğimiz değeri bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sayın Zeybekçi, oyun sektörünün önemli bir potansiyel barındırdığını belirterek konuya ilişkin şunları söylemişti:
"Türkiye'de bilgisayar oyunları sektörünün geçen yıl 500 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Sadece oyun için bu kadar ihracat yapılıyor. Oyun geliştiricilerimizi ihracat desteklerimizden yararlandırıyoruz, fuarlara katılmaları, tanıtım yapmaları yönünde teşvik ederek tüm masraflarını biz karşılıyoruz. Elektronik ve sanal oyunlarla animasyon oyunlarında da dünyanın merkezi olmak için bir proje üzerinde çalışıyoruz. Yüzde 100 Türkiye'de üretilmiş, yüzde 100 katma değeri olan bir ihracat kalemi. 4-5 milyar dolarlık rakama ulaştığımızda çok büyük bir birikim, büyük bir iklim, büyük bir kültür vadisi oluşacak inşallah. Bu sektördeki gençlerimizle muhteşem bir bölge yaratacağız." 
Bu açıklamayı ilk okuduğun andan itibaren oyun sektörü için yapılacak çalışmalardan dolayı bende de büyük bir heyecan oluştu. Umarım belirlediğimiz hedeflere ulaşırız.
Bende sizler gibi merak ediyorum. Sadece oyun oynayan mı olacağız? Yoksa oyunu yazan aynı zamanda oynayan mı olacağız?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR