Buket Beslen

Buket Beslen

Sokağın çocukları

Sokağın çocukları

Başlıktan da anlaşılacağı gibi bugün hassas bir konu üzerinde yazacağım. Belli bir yaştan sonra sokağa itilen çocukları, çalışmaya veya dilenmeye mecbur bırakılan çocukları. Bir yaştan sonra büyük adam/kadın olmak zorunda olan o çocukları. Hani araba camından seyrettiğimiz, görmezden geldiğimiz, saçını okşamadığımız işte o çocukları…
Eğitiminin baharında, parklarda gülüşmelerini dinlememiz gereken, sevinçlerine ortak olmamız gereken, düştüğünde yaralarını sarmamız gereken o çocukları, ellerinde mendillerle görmek insanlığıma dokunuyor.

Hayatın adil olmadığına her birimiz şahitlik ediyoruz. Hayat ne kadına ne hayvana ne çevreye ne de çocuğa adil. Kim kazanıyor bilmiyorum ama o körpecik çocuklarımız puslu sokaklarda sıcak bir yuva arıyor. Zor değil mi? Hayat herkes için zor. Peki siz hiç küçük yaşta bu zorluklarla mücadele etmek zorunda bırakıldınız mı? Seçim şansınız elinizden alındı mı? Dövülerek, sövülerek sokağa itilmek zorunda kaldınız mı? Evet, hayat herkese adil yaklaşmıyor. Herkesin hayatını devam ettirecek güce sahip olması için bir şeyler yapması gerekiyor. Peki, gerçekten çocuklarımız, geleceğimizin mimarı olacak çocuklarımız bu güce sahip mi? Ben söyleyeyim elbette değil. Türkiye’nin dört bir yanında binlerce, on binlerce çocuk sokağa itilip, para kazanmaya, sokağın gerçekleriyle tanışmaya zorlanıyor. 

Son yıllarda Türkiye’de zorunlu göçle beraber sokakta çalışan, çalışmaya itilen çocukların sayısı artmakta. Çünkü hızlı şehirleşme, göç, ekonomik sıkıntılar, eğitimsizlik, aile içerisinde yaşanan bunalımlar ve çocuğu kazanç kapısı olarak görme unsurları gün geçtikçe artıyor. Çocuklarımızın hayat standartları düşmekte ne eğitiminden ne de çocukluğundan bir şey anlamakta. Sokakta çalışan çocuklar her türlü istismara, suistimale, kötü yolara düşürülmekte ve bunun neticesinde de çocukların beden ve ruh sağlığının bozulduğu görülmektedir. Bununla beraber aile içerisinde yoksullukla büyüyen çocuklar belli bir yaştan sonra sokak çocuğu olmaya aday olarak gösterilen o kategorinin içerisinde bulunmaktadır. Toplumumuzun hem bugünü hem de yarını olan çocuklarımızın sokağa itilmesi ülkemizin kanayan yaralarından bir tanesidir. 

Şu an ülkemizin içerisinde yaşanmakta olan sokak çocuğu olgusunu Bedirhan Gökçe şöyle dile getirmiştir: “Ben sokak çocuğuyum abi. Hani şu uçurtması asılı kalan çocuk var ya, bilyelerini rüyalarında unutan çocuk.” Hayallerini bavula kaldıran çocuklarımız 7-8 yaşlarında kocaman insan olarak görülmekte, omuzlarına bin bir yük yüklenmektedir. Belki hayali öğretmen olmak, belki doktor beki bir mühendis belki de girişimci. Adına ne derseniz deyin çocukların çalıştığı, sırtından para kazanıldığı bu dünyada yaşamak kanımı donduruyor. Çocuk her yaşta çocuktur. Çocuk ticari kaygıların giderildiği etmen değildir. Çocuk dünyaya geldiği ilk andan itibaren bakıma muhtaçtır. İyi bir hayat sürmek hakkıdır. İyi şartlarda olmasa dahi aile sıcaklığında büyümesi, gelişmesi şart ve gereklidir. 

Son olarak sizler için sokak çocuklarını sokağa iten nedenleri araştırıp inceledim. İşte o detaylar: Göç ve göçle iniltili olarak ortaya çıkan uyum sorunları, yoksulluk, işsizlik ve ekonomik yoksunluk gibi iktisadi etkenler, çocuğun para kazanma veya aile bütçesine katkı sağlaması yönünde oluşturulan baskılar, arkadaş gruplarının etkisi, çocuğun aile bireyleri tarafından istismar ve ihmal edilmesi, aile içi şiddet, cinsel taciz ve tecavüz, eğitimsizlik, aile parçalanması, çarpık kentleşme, sokağın bireyi çeken yapısı ve özgürlük isteği, medyanın olumsuz etkileri, bireylerin sokakta bulunan çocuklara merhamet ve yardımseverlik duygusu ile verdikleri para ve eşyanın etkisi.  

Bunların yanında sokağa itilen veya mecbur bırakılan çocukları bekleyen tehlikeler ise, ihmal ve istismar, bali, tiner, sigara, alkol gibi kötü alışkın batağına çekilme, zihinsel ve fiziksel olarak gerileme, dayak, yaralama ve sonu ölüme gidecek olan şiddetle karşı karşıya kalma, hırsızlık, gasp gibi suçları işlemeye eğilimli olma, psikolojik sorunlar gibi birçok neden sokakta yaşayan çocuklarımızın her gün başına gelen olaylar içerisinde yer almaktadır. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR