Hayatın meşgalesi içerisinde birçok sorunla, zorlukla baş başa kalırız. İmtihan ediliriz. Daraldığımızı, bunaldığımızı ve sanki bir çıkmazda olduğumuzu hissederiz ama her koşulda ümidimizi diri tutar yarınları daha güzel inşa edebilmek için çaba gösteririz. İşte tam bu noktada da Allah’a olan inancımız, teslimiyetimiz bizlere güven verir ve ümidimizi sağlamlaştırır. Bizler içimizde sönmeyen bu duyguyu “Ümitvar Olmak” olarak adlandırırız.

Ümitvar olmak teriminin sözlük anlamına bakıldığında “Gerçekleşmesi istenilen bir şey için beklenti içerisinde olmak, umut etmek” olarak belirtilmektedir. Bireylerin dünyasını besleyen bu duygu herkesin hayatında manevi bir güç özelliği taşımaktadır. Çünkü umut etmek Allah’tandır ve imanın temel şartlarındandır.

Hayatımızı devam ettirebilmemiz için birçok etkene ihtiyaç duyarız. Hava gibi, su gibi, gıda gibi… İşte ruhumuzu beslemek içinde umuda, ümide ihtiyacımız vardır. Hayat her zaman güzelliklere gebe olmayabilir. Burası imtihan yeridir ve herkesin imtihanı kaldırabildiği kadardır. Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah “Benim rahmetim gazabımdan fazladır” buyurmaktadır. Şartlar ne olursa olsun, kişi ne kadar çıkmazda olursa olsun inananlar için her zaman bir nefes kapısı vardır. Cenab-ı Hak, evrene gönderdiği ilahi mesajlarla içimizdeki umutsuzluğu sadece söküp almakla kalmamış aynı zamanda da bizleri çepeçevre sarmıştır.

Ümitvar olmak, yaşantımızın ham maddesidir bana göre. Bir şeyleri iyileştirebilmenin, tıpkı toprağa ekilen bir tohumun filizlenmesi gibi mutlu yarınların habercisidir. Umut etmek bizleri yaşamaya, geleceğe yaklaştırırken yaşanan imtihanların da bir gün son bulacağının habercisidir. Allah’a olan inancımız, bizleri her zaman güçlü kılmakta ve içimizdeki umut meşalesinin devamlı yanmasını sağlamaktadır. İşte bu yüzden işler ne kadar çıkmaza sararsa sarsın Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmemeliyiz. Çünkü ümitvar olmak teslimiyeti de içerisinde barındırır. Bizler yaşadığımız sorunlar, musibetler karşısında elimizden geleni yapmalı, sonrasında işimizi de yolumuzu da Allah’a bırakmalıyız. Her şeyin asıl sahibi olan Rabbimiz, bizleri çıkmazda bırakmayacaktır.

Sevgili okurlarım,

Umudunuz diri, kalbiniz aydınlık olsun.

Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle…