Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, adada yaşayan Türk halkının varlığını sürdürmesi ve refahını arttırmak için bazı çalışmalar yürütmektedir. Bunlardan bir tanesi de Lefkoşa’ya bağlı Yiğitler Köyü ile Birleşmiş Milletler’in kontrolünde bulunan Pile Köyü arasında ki yolun genişletilmesi ve iyileştirilmesi çalışmasıdır.

Pile Köyü, Birleşmiş Milletlerin kontrolü altında bulundurduğu yeşil hattın içerisinde bulunmakla beraber nüfusun bir kısmı Rum, bir kısmı da Türk’tür. Köyde yaşayan halk Kuzey ve Güney Kıbrıs’ın ortak yasalarına bağlıdır. Tabelalar Türkçe, Rumca ve İngilizce’dir. Köyde yaşayan Türk’lerin Kıbrıs ile kara yolu bağlantısını iyileştirmeye yönelik bu çalışmalar hiçbir şekilde art niyet taşımamakla beraber, tamamen bölgenin gelişmesi içindir.

Ancak Birleşmiş Milletler, bölgenin gelişmesini ve iyileşmesine karşı olacağındandır ki bu çalışmaları engellemek için elinden gelen her şeyi yapmaktadır. Rum tarafından yapılan onca çalışmaya göz yummasına rağmen, Kuzey Kıbrıs yönetimine karşı gelmesi açıkça iki yüzlülüktür. Bölge de Türkleri yok saymaktır. Gerek Kuzey Kıbrıs yönetimi, gerekse Türkiye Cumhuriyeti gerekli tepkiyi göstermiştir.

Ancak şaşırtıcı olan Rusya’nın da Kuzey Kıbrıs’ın yanında olması ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, Kuzey Kıbrıs’a yönelik kınama oylamasını veto etmesidir. Son zamanlarda çıkan bir diğer haber de Rusya’nın Kuzey Kıbrıs’a konsolosluk açması olmuştur. Bu gelişme Kuzey Kıbrıs’ın tanınması için önemli bir gelişme sayılmaktadır.

Yüz yıllardır kendisini Ortadoks Hristiyanları’nın hamisi gören Rusya’nın, Ortadoks Rumların karşısında olması alışılagelmiş bir durum değildir. Nitekim Osmanlı’nın yıllarca iç işlerine bu şekilde karışmış, Osmanlı’yı baskı altında tutmuştur. Geldiğimiz son nokta da Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın Rusya – Ukrayna savaşında Ukrayna’ya destek vermesi ve Rusya’nın karşısında olması, Rusya’nın yüzyıllardır yürüttüğü politikanın değişmesine neden olmuştur. Bu hem Türkiye için hemde Kuzey Kıbrıs için önemli bir gelişmedir. Her ne kadar Rusya’dan dost olmayacağını tarih bize defalarca göstermiş olsa da bölgede mücadele içerisinde olduğumuz devletlere destek vermemesi de önemli bir gelişmedir.

Kuzey Kıbrıs ve Türkiye Cumhuriyeti adada yaşayan her bir Türk’ün temel hak ve hürriyetlerinden sorumludur. Bu temel hak ve hürriyetlerin korunması için ne gerekiyorsa yapacaktır. Birleşmiş Milletlerin bölgede söz hakkı yoktur. Kendilerini mağdur gibi göstermelerinde bir fayda yoktur. Kuzey Kıbrıs’a karşı gelinmesi gibi bir hatayı tekrar etmemelerinde fayda vardır. Bir an önce Yiğitler – Pile yolu çalışması tamamlanmalı, bölgede yaşayan Türkler kolay ulaşıma erişmelidir.