Emre Yılmaz

Emre Yılmaz

Evrenin şekli

Evrenin şekli

Evren insanlık için her zaman merak uyandırmıştır. Konusu açıldığında evren sonsuz mu? Bir sonu var mı? Sonu varsa sona ulaştığımızda ne ile karşılaşacağız gibi sorular insanı derin düşünce ve sorgulamalara yönlendirmiştir. Bu soruların dışında insanlık elbette bir soruyu daha merak ediyor evrenimizin şekli ne? 
-Evrenin şekli ne sorusuna gelmeden konuyu kavramak için önce sonu var mı sorusunu ele alalım.

EVRENİN BİR SONU VAR MI?
Bu sorunun cevabı kişiye bağlı olarak biraz değişebilir. Geleneksel büyük patlama yorumunda olduğu gibi başlangıç anında bir tekillik olduğunu düşünüyorsanız büyük patlamadan bu zamana kadar sonsuz değil de sonlu bir süre geçtiği için evren sonsuz olamaz. Peki, sonu olan bir evren içerisinde hiç yön değiştirmeden ilerlersek nasıl bir sona ulaşırdık? Sınırı geçtiğimizde düşer miydik ya da yok mu olurduk? İnsanlar bu soruları düşünürken evrenin sonlu olup da sonunda bir şey olmaması ihtimalini gözden kaçırıyor. 

SINIRLI – SONLU KAVRAMLARININ AYRIMI
Bir şey sonsuz ise sınırsızdır ancak sonluysa sınırlı olmak zorunda değildir. Üzerinde yaşadığımız dünyamız sonu olan ancak sınırı olmayan bir küre. Dünya yüzeyi sınırlı olmasına rağmen tek bir yönde ilerlersek dünyadan düşmeyiz ya da dışına çıkmayız. Aynı yönde sınırsız sayıda tur atabiliriz. Bu da dünyanın bize şeklinden dolayı sınırlı ama sonsuz bir yapıda olduğunu gösterir. Eğer evrende bir küreyse sonlu olsa dahi biz bunu fark edemeyeceğiz. 

PEKİ EVRENİN ŞEKLİ NE?
Şuanda kabul gören en yaygın kozmoloji teorisi olan büyük patlamaya ve onu destekleyen sayısız gözlemsel kanıta göre evrenimiz sonu olan, muhtemelen sınırlı ve düz bir şekilden oluşuyor. İnsanlık evrenimizi düz olarak deneyimleyemiyor. Çünkü biz o kadar küçük canlılarız ki evrenin sadece yerel geometrisi ile etkileşim kurabiliyoruz. 
Evrenin şeklinin elbette bir kanıtı yok. Evrenimizin şekli gözlemsel varsayımlara dayanıyor. Gözlemsel varsayımları esnettiğimizde farklı varsayımlara ulaşmamız mümkün. Sonuç olarak evrenimizin şekli günümüz teknolojisi ile insanlık için hep bir soru işareti olarak kalacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR