Gazetemizde hafta içinde yayınlanan “Bu nasıl kamulaştırma?” haberini okumuşsunuzdur.

Sincan Yeni Çimşit’te devam eden kamulaştırma davalarının arazi sahibi vatandaşları nasıl mağdur ettiğini ortaya koyan haberimizin ardından, çok sayıda “Sesimize ses oldunuz. Allah razı olsun” mesajları aldık.

İşimiz bu elbette; vatandaşın sorununu gündeme getirip, çözüm yolu aramak.

Teşekkürden ziyade, mağduriyetin ortadan kalkması mutlu edecektir bizi. 

Peki mağduriyet ortadan nasıl kalkar, bu mümkün mü?

Mümkün elbette. 

Ve çok da kolay.

Vatandaşa arazisinin, evinin, bağ bahçesinin gerçek değerini vereceksiniz, o kadar.

Verecek olan kim: Sincan OSB.

Verir mi: Kamulaştırma sürecini yürüten Ankara Valiliği, Vali Vasip Şahin Bey, “Verin vatandaşın hakkını kardeşim” derse, Sincan OSB Yönetimi “olmaz” mı diyecek?

Sayın Vali bunu der mi: Vatandaş “diyeceğini” umuyor.

Sayın Vali’ye seslerini duyurmaya çalışıyor. 

*** 

Değerli okurlar, ortada gerçekten çok büyük bir “hak gaspı” var.

Devlet ve yargı gücüyle vatandaşların arazileri çok komik rakamlara ellerinden alınıp, fabrikatörlere tahsis edilmeye çalışılıyor. 

Olay özetle en başından itibaren şöyle: 

Burası Sincan merkezine 3-4 kilometre mesafede ve yeri çok kıymetli; imara sıfır noktada.

Bakanlık burayı Sincan OSB için “genişleme alanı” ilan ediyor.

Sincan OSB Yönetimi, Bakanlık gücüyle, istimlak için harekete geçerek, arazi sahiplerine çok ama çok komik rakamlar teklif edip, “Bu fiyatlara sattınız sattınız yoksa mahkeme yoluyla alacağız” diyor. 

Hak sahipleri Sincan OSB’ye, “Madem elimizden alınacak, bundan kurtuluş yok, o zaman para vermeyin, sanayi alanına döndükten sonra buralardan hisselerimiz oranında arsa payı verin” teklifinde bulunuyor. OSB Yönetimi “Olmaz, buralar fabrika sahibi iş adamlarına satılacak” diyor.

Bunun üzerine Sincan OSB’ye arazilerinin yerlerine, aynı bölgede istimlak alanı dışında kalan, emsal bir yerde arazi alınıp, kendilerine verilmesini öneriyorlar. 

Bu da reddedilince, “Madem öyle metresine 93 TL nedir, gerçek değerini verip alın” diyorlar. O da reddediliyor. Ve mahkemelik oluyorlar. 

Geçen yıldan bu yana Batı Adliyesi Asliye Hukuk Mahkemelerinde davalar devam ediyor.

Mahkeme bilirkişi tayin ediyor. Bilirkişiler arazilerin metresine 153 TL, yapıların metresine ise 1360 TL fiyat biçiyor. Sincan OSB’nin ilk teklifinin biraz üzerinde olmakla birlikte gerçek değerlerin çok altında bir rakam bu da. 

Örneğin, 153 TL teklif edilen araziyi vatandaş, bundan 5 yıl önce 170 TL’ye satın almış, elinde resmi belgesi var. Yine bir başkası, 153 TL teklif edilen arazisini 200 TL’ye satın almış zamanında. 

Nitekim bölgede bugün arazilerin metre kare fiyatları 600-700 TL civarında. İstimlak alanı çevresinde araziler bu fiyatlardan alınıp satılıyor. 

Sincan OSB’de arsaların metre kare fiyatları ise bunun katbekat üzerinde. Bu araziler Sincan OSB’ye geçince, sanayi imarlı yerler olmuş olacak ve fiyatları mevcut sanayi alanlarının da üzerine çıkacak. 

Durum bu iken, 2021’de başlayıp, 2023’ün Ocak ayına atılan davaların uzamasıyla arazi ve yapılara biçilen komik fiyatlar da, enflasyon karşısında eriyip gitmiş durumda. 

Hak sahibi vatandaşlar der ki: 

“Mahkemede bilirkişilerce arazilerimizin fiyatı belirlenirken TMO buğday fiyatı baz alındı. O tarihte TMO buğday fiyatı 2250 TL’ydi, Eylül 2022 itibarıyla bu rakam 7 BİN TL. Dolayısıyla, bilirkişinin 1000 metre kare arazi için biçtiği 153 bin TL değer, yine aynı hesapla bu yıl 476 bin TL ediyor. 153 bin TL nerde 476 bin TL nerde? Böyle istimlak mı olur, insaf?”

“Araziler üzerindeki yapıların değeri hesaplanırken, Bakanlığın 2021 Yapı Maliyet Tebliği rakamları esas alındı. 3A sınıfında değerlendirilen yapılarımız için metre karede 1360 TL değer biçildi. Aynı 3A sınıfı yapılar için resmi 2022 Yapı Maliyeti ise 3200 TL. Dolayısıyla, bilirkişinin 100 metre kare yapı için biçtiği 136 bin TL, yine aynı hesapla bu yıl 320 bin TL ediyor. 136 bin TL nerde, 320 bin TL nerde? Bu nasıl istimlak?”

Mahkemelerde bunları dile getirmeye çalışmışlar hakim beylere, hakime hanımlara. 

Doğru düzgün konuşturulmamışlar bile, azarlananlar olmuş.

*** 

Değerli okurlar, malum ülkece ekonomide sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Enflasyon çok yüksek, son dönemde her şeyin fiyatı katlanmış durumda. 

Devletimiz de imkanlar ölçüsünde çiftçiyi, esnafı, müteahhidi enflasyona ezdirmemeye çalışıyor. 

Bu noktada Asgari Ücret Yönetmeliğinde değişiklik bile yapıldı. Asgari ücrette ilk defa yıl ortası artışına gidildi; 4250 TL, 5500 TL’ye yükseltildi.

Yine her yıl Devlet’in belirlediği Yapı Birim Maliyeti’nde yıl ortasında ikinci bir artırım yapıldı.

Yukarıda dile getirdiğim vatandaşların evleri için bilirkişilerce belirlenen 3A sınıfı yapıların birim maliyeti, 1360 TL’den 3200 TL’ye yükseltilmiş durumda.

Sincan OS Yönetimi ve mahkemeler bunlara kayıtsız kalmamalı.

Vatandaşa arazisinin, evinin, bağ bahçesinin gerçek değerini vermeli.

Sayın Valimiz de bu yönde devreye girmeli. 

Vatandaşın malının üç kuruşa fabrikatörlere devrinin önüne geçmeli.

Hak yerini bulmalı.

Aksi halde bunun adı resmen “gariban vatandaşın malının üç kuruşa elinden alınıp zengine verilmesi” olacaktır. 

Yüzlerce ailenin hakkı yenecek ve ahı alınacaktır.

Sayın Vali buna müsaade etmemelidir.

Fatih Akkaya / Gazete İlksayfa