Samet CAN

Samet CAN

Türkçenin "Kap"karanlık Günleri

Türkçenin "Kap"karanlık Günleri

Prof. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu'nun Türkçenin Karanlık Günleri kitabı bu konuyla az çok ilgili planların en azından duyduğu değerli bir kitaptır. Hacıeminoğlu kitabında ölçüsüz Türkçeleştirme çabalarının Türkçenin ahengini ve geçmişle arasındaki köprüyü yıktığını iddia ediyordu. İnsan düşünmeden edemiyor acaba yabancı dillerin istilası altında olan bugünkü konuşma dilimizi görse rahmetlinin değerlendirmesi ne olurdu? Geçmişten daha büyük bir karanlık göreceği kesin. 

Orta Asya bozkırlarından getirdiğimiz binlerce yıldır dilimizde yaşattığım "evet" kelimesinin "okey" olmasını bir kenara bırakıyorum plaza dili denen soysuz bir jargon türedi. Artık toplantı düzenlenmiyor "meeting set" ediliyor ya da bir dosyayı tekrar mı gözden geçirmeniz gerekti? Eğer plazadaysanız kontrol etme gibi bir lüksünüz yok "check" edeceksiniz. 

Bu jargonu ya da daha doğru bir ifadeyle grameri Türkçe kelimeleri çoğunlukla İngilizce olan bu tatsız tuzsuz dili kullanmakta beis görmeyen bunun işlevsel bir mavi yakalı dili olduğunu savunanlar olsa da bu düpedüz bir kültür emperyalizmidir. Nasıl yaşayacağımıza, neyi düşünüp düşünmeyeceğimize müdahale etmenin en kolay yolu olarak en sonunda dilimize de el atan kültür emperyalizmi Türkçe düşünemeyen "Türkümsü"ler sınıfı yaratmak için bunu alttan alta pompalıyor. Geçmişte yarattıkları kendi milletine yabancı, Batı özentisi çağdaş(!) aydınlarımız gibi. Oktay Sinanoğlu'nun dediği gibi her millet her nesilde yeniden doğar. Bu dille yetişen doğru düzgün Türkçe konuşamayan dolayısıyla Türkçe de düşünemeyen insanlarla Türk milletinin yeniden doğması mümkün mü? Dilimiz tarihimizdir, kültürümüzdür. Yahya Kemal'in tabiriyle Türkçemiz anamızın ağzımızdaki ak sütüdür. Arada bir bazen konuşmalara dikkat ediyorum da bu konuşulan dil anamızın ak sütü değil basbayağı pastörize market sütü. Son olarak çok başarılı bir kimya mühendisi olmasına, kendi alanı olmamasına rağmen Türkçemizin en sıkı savunucularından olan ardında "Bye Bye Türkçe" gibi müthiş bir kitap bırakan Oktay Sinanoğlu'nun sözleriyle bitirmek istiyorum. "Türkçe giderse Türkiye gider"
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR