Osman Akdoğan

Osman Akdoğan

AĞLAYANIN MALI GÜLENE YARAR MI?

AĞLAYANIN MALI GÜLENE YARAR MI?



  Kiminle konuşsam bir hırsızlık haberi duyuyorum. Toplumun büyük bir kesimi bu gayri ahlaki konudan oldukça şikayetçi. Televizyonlara bakıyoruz, gazeteleri okuyoruz mutlaka bir hırsızlık olayıyla karşılaşıyoruz.
  Çalışmayı zor bulan, kolay yoldan para kazanmanın peşinde olan kişiler başkasının malına, mülküne ve daha da ötesine göz dikiyor. Sanki onunla kazanmış onunla aynı teri dökmüş gibi malından pay istiyor.
  Bu ahlaktan yoksun kişiler hırsızlık olayını öyle bir noktaya taşımışlar ki artık meslek haline getirmişler. Bir ekip kurmuşlar, çeşitli malzemelerle hırsızlık yapamaya başlamışlar. Yakalanmamak ve kısa sürede büyük bir yağma yapmak için eğitim dahi alıyorlar galiba. Evde bulunan değerli eşyaları bile eliyle koymuş gibi hiç zorlanmadan bulan hırsızların olduğunu duydum.
  Herkes ilk olarak “kesin bilen bir kişi yapmıştır” diyor ama gerçekten hırsızlar, ev sahiplerinin aklından geçeni düşünüyorlar. Ufak bir kafa yormayla ev sahibinin nereye, ne koymuş olabileceğini tahmin edip eliyle koymuş gibi bulabiliyor.
  Peki neye yarar haram bir kazanç? Belki o çalınan paralar çok önemli bir iş için kullanılacaktı ya da bir hastanın derdine derman olacaktı. Hırsızın hiç aklında olmuyor tabiî ki bu tip zor durumlar. O vicdansız kişiler parayı hemen çalıp keyfine bakmak istiyor. Ahmet amcanın yıllardır biriktirdiği hacı parası, Fatma teyzenin oğlunu okutmak için kenarda bıraktığı parası 5 dakikada 3 kuruş dahi etmeyecek hırsızlar tarafından çalınıp gidiyor.
  Böyle insanlar inanın hiç utanmıyor da. Sanki toplumda çok saygın bir meslek yapıyor gibi yüzleri güleç bir şekilde geziyor. Hiç yüzleri kızarmıyor. Bir gün olsun pişmanlık duymuyor. Haram onlara baldan tatlı geliyor çünkü.
  Size bir anımı paylaşmak istiyorum. Geçen sene Dışkapı Hastanesi’ne Acil’e gitmiştim. Orada gece vakti sıra bekliyoruz. Saatler ilerlediği için herkes hem yorgun hem de hasta. Gözüme yanında çocuğu olan bir kadın ilişti. Kadıncağızın eli yüzü şiş galiba eşinden dayak yemişti. Ardından sandalyede oturan kadının yanında bir adam yaklaştı ve tartışmaya başladılar. Tartıştığı adam meğersem kocasıymış. Sürekli kavga ettikleri ve anlaşamadıkları her hallerinden belliydi.
  Kadın anlaşılan o kadar bezmiş ki kocasının nasıl bir kişi olduğunu hastanedekilere haykırmaya başladı, üstelik kocası da yanında. Kadın gür bir sesle “Bu adam benim kocam. Sizin evlerinize giren hırsız. Sizin eşyalarınızı, paranızı bu ş… çalıyor işte” diyerek bağırdı çağırdı. Adam karısını susturmaya çalışıyor ama nafile. Hırsız kocası da daha sonra hiç umursamadan “çağır polisi çağır kimden korkum var” diyerek kadını herkes içinde tehdit etti. Sonunda hiçbir şey olmadı. Hırsızlıkla itam edilen ve pişkin pişkin gülen adam uzaklaşarak ayrıldı.
  Ne olursa olsun Allah herkese helal kazanç ve helal lokma nasip etsin. Haramı bu dünyada yersin ama Ahiret’te ne yapacaksın. Elbette o haramların her biri birer birer sorulacak. Ne diyelim Rabbimiz bizim boğazımızdan haram lokma geçirmesin. Kimsenin de günaha bulaşmasına izin vermesin. Ağlayanın malı gülene yaradığı ne zaman görüldü ki?
  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR