Bu ayın 3’ü Bayram Ali Hoca'nın şehadetinin yıldönümü.

O'nun öfkesi de imandı, sevgisi de imandı!

Allah, peygamber, vatan ve tarih sevdalısıydı.

Dinlerarası diyalog safsatasına karşı İslam'ın çekilmiş kılıcıydı! Yüksek tarih bilgisini sohbetlerinin çoğunda kullanır, bizleri geçmişe götürür ve kendi Türk kültür ve tarihimizi anlatarak İslâm'a sımsıkı bağlardı. Medine Müdafaasını biz ilkin Şehit Bayram Ali Hoca'dan öğrendik. Çanakkale destanını anlatırken gözlerimiz yaşardı. Kahramanlık destanlarımızı anlatırken yaşar, dinleyenlere de yaşatırdı. Durur durur birden bir mehter patlatır, yürekleri coştururdu. Onda kuru kuruya hiçbir şey göremezsiniz. Tam bir iman, aşk ve aksiyon adamıydı. Kitaplara özellikle de Mektûbâta aşıktı. İsmailağa camiinde 3 Eylül 2006'da mihrapta bıçaklanarak şehit edildi. Şehadeti aydınlatılamadı...

Biz onun zamanına yetişemedik ama video ve ses kayıtlarıyla ondan istifade etmeye çalıştık. Çok sevdik, samimiyetine vurulduk.

Yıllar geçti yeri de doldurulamadı. Ondan sonra kendi kültür ve tarihimizle bizi İslam'a sıkı sıkı bağlayacak onun kalitesinde bir hoca göremedik...

Rahmet olsun hocam. Aşık olduğun Allah'ına, sevdalısı olduğun peygamberine, emektarı olduğun İmam-ı Rabbani Hazretlerine kavuştun. Rabbim bizi cennetinde buluştursun. Aziz ruhuna El-Fatiha...