Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Eğitimde hali pür melalimiz

Eğitimde hali pür melalimiz

Türk Eğitim Sen, Ağustos ayı başında bir anket yaptı. Ve bunu “Eğitimde Fırsat Eşitliği" başlığı altında rapor haline getirdi.

Eğitim ortamlarında fırsat eşitliğini analiz etmek ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlamaya dönük görüş ve öneriler toplamak için 11 bin 342 eğitimci üzerinde yapılmış bir anket raporu bu. 

Anketin sonuçlarını Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 8 Eylül’de basın toplantısı düzenleyip, kamuoyuyla paylaştı. 

Birbirinden önemli “durum verileri” ortaya koyan anket, aynı derecede basında yer almadı maalesef. Basın toplantısıyla duyurulmasına rağmen… 

Eğitimdeki “hali pür melalimiz” medyamızın pek umurunda değildi anlaşılan; okurlar bunları bilmese de olurdu! Hele hele okulların açıldığı günlerde bunların yazılıp çizilmesinin, değerlendirilmesinin, tartışılmasının sırası mıydı?!

Her ne ise… 

Biz kendi hesabımıza Gazete İlksayfa olarak, manşetten aktarmıştık; okul bütçeleri yeterli değil” diye. 

Ankete katılan eğitimcilerin yüzde 71,80’i okul bütçelerinin yeterli olmadığını söylerken, yüzde 73.90’ı okul giderlerinin en çok okul aile birliğinden karşılandığını kaydediyordu çünkü.

Ankette öne çıkan bir diğer husus ise, yöneticiliğe geçişte liyakate dayalı seçim sistemi ile mülakatın kaldırılması gerektiği görüşünün ağır basıyor oluşuydu.

Ve sınıf mevcutları… Verilen cevaplara göre, sınıfların yüzde 43’ünde öğrenci sayıları 20 ile 30 arasında, yüzde 35’inde 31 ile 40 arasında, yüzde 6’sında 41 ile 50 arasında… Sınıfların sadece yüzde 14’ünde öğrenci sayıları 20’den az durumda. 

Devlet okulları üzerinde yapılan ankette, velilerin gelir durumlarına dair sorular da yöneltilmiş. Katılımcıların yüzde 52’si okullarındaki öğrenci ailelerinin gelir durumunun “orta düzeyde” olduğunu belirtirken, yüzde 45’i “düşük” olduğunu bildirmiş.

MEB’in eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için öncelikli yapması gerekenler konusunda katılımcıların en fazla belirttiği hususlar; dershanelere ihtiyaç duyulmayacak eğitim ortamının inşa edilmesi, öğrenci yeteneklerini geliştirebilecek eğitim ortamlarının oluşturulması, teknolojik alt yapı ve donatımının iyileştirilerek standart hale getirilmesi ve eğitime ayrılan bütçenin artırılmasının sağlanması olmuş.

Dahası var tabi… 28 sayfadan oluşuyor tamamı. Hepsine burada yer vermem mümkün değil. 

***

sehitkamil-belediyesi.jpg

Dün bu yazıyı kaleme almaya başlamadan önce anket sonuçlarına yeniden göz atmak için sendikanın sitesine girdiğimde, medyamızda görmediğim "yeni bir haberlik olayla” karşılaştım.

“Olay” şu:

Eğitim öğretim yılı başında Gaziantep Şehitkamil Belediyesi, “ilçedeki devlet okullarında görev yapan öğretmenlere 1500’er TL destek verme” kararı almış. 

“Şehitkamil Belediye Başkanı M. Rıdvan Fadıloğlu” imzalı afişlerle duyurusu da yapılmış bu “desteğin”. 

Sitede, Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın sözkonusu “destekle” ilgili yaptığı açıklama-değerlendirme yer alıyordu. Oradan öğrenmiş oldum “olay”ı. 

Geylan aynen şöyle diyordu: 

“Belediyelerin yoksunluk çeken vatandaşlara yardımda bulunması, sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak takdir edilir. Bu açıdan değerlendirdiğimizde, Şehitkamil Belediyesi’nin öğretmenlere 1.500 TL destek vereceği açıklaması, aslında meslektaşlarımızın içerisinde bulunduğu durumu acı şekilde göstermektedir. Hükümet açısından ise bu görüntü, üzerinde düşünülmesi ve aslında çok rahatsız edici bu tablodan kurtulmak için acilen tedbir alınması gereken bir durumu gözlerimize sokmaktadır. Eğitime Hazırlık Ödeneği’nin 1.325 TL gibi komik rakamda kaldığı ya da ‘Özlük haklarını iyileştirmek’ için gereksiz bir sınava zorlanan öğretmenlerin ‘İhtiyaç sahibi vatandaşlar’ olarak Belediyelerin yardımına muhtaç kaldığı bu fotoğraf Türkiye’ye yakışan bir görüntü hiç değildir! ‘Güçlü öğretmen, güçlü Türkiye’ sloganının gereği, öncelikle, meslektaşlarımızın maaşlarını ‘muhtaç kalmayacakları’ bir seviyeye çıkarmaktır!”

Görüldüğü üzere, Türk Eğitim Sen, sol kanattaki Eğitim Sen gibi bağcıyı dövmek değil, üzüm yeme peşinde. Aynen katılıyorum; Başkan Geylan’ı kırıp dökmeden uygun bir dille yaptığı bu değerlendirmeden ötürü tebrik ediyorum.

Öğretmenlerimiz bizzat Belediyeler tarafından bile “ihtiyaç sahibi vatandaşlar” olarak görülüyorsa, burada ciddi bir sıkıntı var demektir. Bu görüntü Türkiye’ye yakışmamaktadır. Devlet-Hükümet bu tablodan kurtulmak için acilen tedbir almalıdır.

Ayrıca, böyle anketler yapmanın, böylesi olayları hakkınca analiz edip kamuoyuyla paylaşmanın Türk Eğitim Sen’den önce, eğitimde yetkili sendika olan Eğitim Bir Sen’e düşeceği kanaatindeyim.

Eğitim Bir Sen de neyin peşinde olduğunu ortaya koymalıdır. 

Yetkili sendika Eğitim Bir Sen’in, özellikle Şehitkamil Belediyesi’nin öğretmenlere yaptığı yardımı nasıl okuduğunu inanın çok merak ediyorum.

Hükümet'e en yakın ve nitekim yetkili ve muhatap kabul edilen sendika olan Eğitim Bir Sen, bu konularda sessiz kalmamalı; gerekli tespit ve uyarıları yaparak, asli görevini yerine getirmiş olmalı ki, eğitimimiz daha güzel olsun.

Fatih Akkaya / İlksayfa 

 

 

 

 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR