Ferit Atmaca

Ferit Atmaca

Hobi bahçelerine 4 Kasım miladı

Hobi bahçelerine 4 Kasım miladı

Bu sütunu takip edenler bilir, hobi bahçeleriyle ilgili çok sayıda yazı kaleme almışımdır.

Türkiye’nin gündemine daha ziyade pandemiyle birlikte giren hobi bahçeleri çok önceden itibaren radarımızdaydı. 

Sosyal süreç ve şehir hayatı insanları buralara yönlendiriyordu ki, pandemiyle bu akış hızlandı.

Bugün gelinen noktada hobi bahçeleri, hele hele orta ve dar gelirli aileler için büyük bir ihtiyaç.

Sosyal devletimiz halkın bu ihtiyacını görmedi, göremedi.

Bu ihtiyacı devlet karşılamadığından, insanlar kendi çarelerini kendileri üretti. 

İmarlı arsalara güçleri yetmeyen vatandaşlar, dağ bayır demedi, tarlaları doğal yaşam alanlarına dönüştürdü.

İşin içine emlakçıların da girmesiyle bir sektör oluştu.

Ankaramız’da da durum böyle. Sayıları onbinlerle ifade ediliyor.

Hobi bahçeleri iyice çoğalınca siyasilerin gözüne battı ve buraların “kaçak olduğu” gündeme geldi.

Buna paralel olarak “yıkılmalı” denilmeye başlandı.

Nasıl olacaktı bu? Bu öyle kolay mıydı?

İstisna olan “havuzlu villalar” dışında buralarda insanlar tarımsa tarım yapıyordu zaten.

Meyve sebze yetiştiriyordu.

Ve İmar Barışı kapsamında Çevre Bakanlığı’na başvurmuşlar; ücret karşılığı kendilerine Yapı Kayıt Belgesi vermişti devlet.

Çevre Bakanlığı’nın Yapı Kayıt Belgesi ile tanıdığı hobi bahçesi içindeki yapıyı, başka hangi kurum nasıl yıkabilirdi? 

Olacak iş değildi.

Buna rağmen 4.11.2020 tarihinde bir yasal düzenleme yaptı Hükümet.

Bu düzenleme kamuoyunda hobi bahçelerinin yıkım kararı olarak lanse edildi.

Oysa mümkün değildi.

Yıkılamazlardı. 

Daha doğrusu çözüm yıkıl olamazdı.

Nitekim olmadı da. Hobi bahçeleri varlıklarını koruyor. Ama rahat da değiller. “Kaçak” ve “yıkım” tehdidi altındalar.

Burada bir milat belirlenmeli; bir tarih ilan edilmeli. 

Öncesinde yapılmış bahçeler için bu “kaçak” ve yıkım” tehditleri tamamen son bulmalı.

Bu tarihten sonra yapılmış olanların da asla gözünün yaşına bakılmamalı. 

Buraya kadar tamam.

Bahçe sahiplerinin beklentisi talebi bu yönde.

Edindiğim bilgilere göre, Hükümet’te de bu yönde bir eğilim var.

Hatta yeni bir yasal düzenleme düşünülüyor.

Ortalıkta bazı taslaklar dolaşıyor.

İddia o ki, yeni düzenlemede bu 2020’de çıkarılan yasanın tarihi milat sayılacak. Yani 4.11.2020 tarihinden önce yapılmış olan tüm hobi bahçeleri tanınacak, sonrakilere asla müsaade edilmeyecek. 

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na şöyle bir geçici madde ekleneceği ifade ediliyor:
“4/11/2020 tarihinden önce, bu Kanun uyarınca gerekli izinler alınmadan yapıldığı tespit edilen yapılara, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde valiliğe başvurulması ve izinsiz kullanılan tarım arazilerinin her metrekaresi için beşyüz Türk Lirası ödenmesi şartıyla için verilir. Bu miktar tarımsal yapılar için beşte bir oranında uygulanır.”

Taslak maddenin gerekçesi ise, şöyle: “Bu madde ile 7255 sayılı Kanun ile hobi bahçeleri başta olmak üzere tüm tarımsal/tarım dışı izinsiz kullanımlara getirilen yaptırımların 7255 sayılı Kanunun yayın tarihi olan 4 Kasım 2020’den önceki izinsiz kullanımlara uygulanmaması yönünde düzenleme yapılmıştır. Yönetmelik değişikliği ile çözülemeyen mevcut izinsiz kullanımların durumunun bu kanun değişikliği ile çözülebileceği öngörülmektedir.”

Evet değerli okurlar, 

Böyle bir yasal düzenlemeye gerçekten ihtiyaç vardır.

4 Kasım 2020 tarihi de son derece isabetlidir. Bu tarihte çıkan bir yasa var. Yasayla hobi bahçeleri net bir şekilde yasaklanıyor mu? Tamam. Öncekiler tanınır, bu tarihten sonra asla böyle birşeye müsaade edilmeyecek denmiş olur ve edilmez de. Olur biter. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
SON YAZILAR